| Biz babanın cinayetini çözmeye çalışanlarız. | Open Subtitles | نحن الأشخاص الذي يُحاولون حل جريمة قتل والدك. |
| Robyn'nin cinayetini çözmeye yardım ettiğini mi yoksa addlete karşı geldiğini mi? | Open Subtitles | أنك كنت مفيدا في حل جريمة قتل روبين أو أنك قد قمت بعرقلة العدالة |
| Tom'un cinayetini çözmeye çalışmaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد اكتفيت من محاولة حل جريمة قتل توم |
| Rizzoli, manyak bir seri katilin laflarını dinlemek yerine, öldürülen mahkum cinayetini çözmeye uğraş vermelisin. | Open Subtitles | إنه وغد لكن وجهة نظره صائبة ريزولي) من المفترض أن تعملي) على حلّ قضية مقتل السجين |
| Barry'nin annesinin cinayetini çözmeye çalıştığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أننا نحاول حلّ قضية مقتل والدة (باري |
| Burada bir kadının cinayetini çözmeye çalışıyoruz, Brenda. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} نحن نحاول حل جريمة قتل إمرأة يا (بريندا) |