| Lisa, Coby'nin burnuna piercing taktırmaya karar verdi. | Open Subtitles | لكن ليزا قررت أن تعطي كوبي حلقاً بالأنف |
| Coby, Lisa. Yeni arkadaşım Emma'yla tanışın. | Open Subtitles | كوبي" ، "ليسا" أريدكما" "أن تلتقيا بصديقتي "إيما |
| Evet, evet, Coby çekiyor. | Open Subtitles | نعم نعم نعم، حصلت على كوبي عليه. |
| Motorcu çetesindekilerle Coby'yi karşılaştırdım. | Open Subtitles | لقد تفقدت اسم " كوبى " مع الاشخاص فى عصابة الدراج |
| Coby Peters var. Joe'dan bir yıl önce salınmış. | Open Subtitles | هناك " كوبى بيترز " تم اطلاق سراحة قبل " جو " بعام |
| Lisa'nın Coby'nin nerede olduğu sorusuyla uyandım. | Open Subtitles | حصلت استيقظ ليزا يسأل حيث كان كوبي. |
| - Coby Andras. | Open Subtitles | التي قـُـمتِ بالتوقيع عليها قبل 12 ساعة؟ - كوبي أندراس |
| - Otursanız... Uyandığı zaman burada olamam. Beni ya da Coby'i bu şekilde görmemeli. | Open Subtitles | لاأستطيعأن أكونهنا عندمايستيقظ، لن ادعه يراني أنا و (كوبي) بهذه الحاله |
| Coby, bebeğim, gidiyoruz. | Open Subtitles | ( كوبي) ، عزيزي ، سنغادر، سنكون في السياره |
| Zannederim bunun için Coby ve Lisa'dan izin almalıyım. | Open Subtitles | ربما عليّ ان أسأل السماح من (كوبي) و(ليزا) على هذا |
| Yapma ama. Coby üzerine mayonez sıksan kedi mamasını bile yer. | Open Subtitles | بربك ، (كوبي) سيأكل طعام القطة لو وضعتي عليه المايونيز |
| Şimdi, Coby ve Lisa'nın senin bir parçan olduğunu biliyorum belki de onların yanında olmasını istediğin tarzda biri olmadığımı düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعرف أن (كوبي) و(ليزا) جزء منكِ، وربما تعتقدين أني لست نوع الأشخاص الذي تريدنه بجوارهما |
| Coby ve Lisa hamster alamıyorken onların köpeklerinin olmasını hoş karşılamıyorum. | Open Subtitles | تتركهم يربّون كلب في حين (كوبي) و(ليزا) ممنوعين من فأر |
| Ayrıca Coby'le Lisa'nın fark ettiklerini bile sanmıyorum. | Open Subtitles | كما أنني لا أعتقد أن (كوبي) و(ليزا) قد لاحظا الأمر حتى. |
| Coby'nin onu sabahın köründe uyandırması hariç tabii. | Open Subtitles | فيما عدا (كوبي) الذي أيقظها من نومها بمطلع الفجر. |
| Tıpkı senin Coby, Lisa ve Mikey için olacağın gibi. | Open Subtitles | تماماً كما ستساندين أنت (كوبي)، و(ليزا) و(مايكي)، إتفقنا؟ |
| - Hemen biter. Hayır, üzgünüm Coby. | Open Subtitles | رقم أنا آسف كوبي. |
| Efendim, Coby Peters'ın kredi kartı kullanıldı. | Open Subtitles | سيدى, لدى نشاط على " بطاقة ائتمان " كوبى بيترز |
| Daria'nın Coby'den yardım istememesi ilginç bence. | Open Subtitles | اجد الامر مثيرا ان " داريا " لم " تطلب مساعدة " كوبى |
| Coby'nin evini aradık. Suçla bağlantılı bir şey yok. | Open Subtitles | لقد بحثنا منزل " كوبى " لا شىء مرتبط بالجرائم |
| Joe ve Coby, Ben'e zarar vermek üzereydi. | Open Subtitles | جو " و " كوبى " كانا " " على وشك ايذاء " بين |