| Ferguson hücrelerinde, her bir hücrede bir adet ranzayla tuvalet bulunmasına rağmen dört kişiyi tek bir hücreye sıkıştırıyorlar. | TED | في سجن فيرجسون، في كل زنزانة صغيرة، هناك سرير بطابقين ومرحاض، ولكنهم يضعون أربعة أشخاص في كل زنزانة. |
| İçeri girdiler. dört kişiyi öldürdüler. Dışarı çıktılar. | Open Subtitles | لقد دخلوا وقتلوا أربعة أشخاص وعند خروجهم قتلوا الضحية الخامسة |
| Sanırım yemeğe, katil olma olasılığı bulunan dört kişiyi davet etti. | Open Subtitles | أعتقد أنَّه قام بدعوة أربعة أشخاص إلى العشاء اِعتقد أن أحدهم القاتل |
| Hiç dört kişiyi aynı sorgu odasına koymadık. Nedenini bilmek ister misiniz? | Open Subtitles | لا نضع أربع أشخاص معا للاستجواب في غرفة واحدة، هل تعلم لماذا؟ |
| Dört etti. Bir gecede baltayla tam dört kişiyi öldürmüş. | Open Subtitles | أربع أشخاص قتلو ليلة واحدة بواسطة فأس |
| Oyunu oynamak için dört kişiyi bir araya getirmek. | Open Subtitles | أن تجمع أربعة أشخاصٍ لتبدأ اللعبة. |
| Deverell bir şeyi gizlemek için dört kişiyi öldürttü. Ne için bilmek istiyorum. | Open Subtitles | ديفيريل في مقتل اربعة اشخاص لإخفاء شيء ، وأريد معرفة ما. |
| dört kişiyi çoktan öldürmüştür ve birini sakat bırakmıştır. | Open Subtitles | ربما قتل أربعة أشخاص من قبل والان وقد بتر رجل فتى آخر. |
| Bildiğimiz kadarıyla bu adam kaçtığından beri dört kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتل هذا الرجل أربعة أشخاص منذ هروبه وهؤلاء الذين نعرفهم |
| Uyuşturucu için herif dört kişiyi öldürmüş. Olsun. | Open Subtitles | الشخص يقتل أربعة أشخاص للحصول على بعض المنشطات هذا عاديّ |
| Bir radyo, bir dürbün ve 40 dolar nakit para için... kim soğukkanlılıkla dört kişiyi öldürür? | Open Subtitles | من يقتل أربعة أشخاص عَمداً مُقابل مِذياع... ونظارات مُعظّمة و40 دولار نقداً؟ |
| dört kişiyi daha vurmak için bu bayıltıcıları dolduracak vaktimiz yok. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع إعادة تحميل صوم tranqs بما فيه الكفاية لأخذ أربعة أشخاص آخرين. |
| Şimdi, Dick ve ben, dört kişiyi öldürdük. | Open Subtitles | الأن , قتلت أنا وديك أربعة أشخاص |
| Kimse emin değil. Fakat çoktan dört kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | لسنا متأكدين لكنه قتل أربعة أشخاص |
| Umalım da, dört kişiyi öldürmemiş olsun. | Open Subtitles | لنأمل أنه لم يتسبب في قتل أربعة أشخاص |
| Bu yıl dört kişiyi öldürmüş diye duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنه قتل أربعة أشخاص فقط هذا العام |
| Hastane günlüğü dört kişiyi gösteriyor. | Open Subtitles | سجل المُستشفى يُظهر وجود أربعة أشخاص |
| Susanne Modeski, Whitestone Üssü'nde dört kişiyi öldürmekten tutuklusunuz. | Open Subtitles | "سوسان موديسكي", أنت رهن الإعتقال.. لقتل أربع أشخاص بالقاعدة العسكرية "وايتستون". |
| Geçtiğimiz iki gün içinde tam dört kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتل أربع أشخاص اليومين الماضيين |
| Jarrah gözünü kırpmadan dört kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | قتل (جرّاح) أربعة أشخاصٍ بدمٍ بارد |
| Bunu söylediğim için üzgünüm ama şimdiden dört kişiyi kaybettik. | Open Subtitles | آسف لاخباركم هذا لكننا فقدنا بالفعل اربعة اشخاص. |