| İnsanlar bunun tek gecede elde edilmiş bir başarı olduğunu düşünebilir ama kabul edilmemin sebebi bundan önce 17 yıldır, hayatı ve eğitimi çok ciddiye almam. | TED | قد يظن الناس أن هذا نجاح بين عشية وضحاها، ولكن هذا حدث لأنني لمدة 17 عاما قبل ذلك، أخذت الحياة والتعليم على محمل الجد. |
| O vakalar üzerinde çalışan biri onu izlediğini düşünebilir. | Open Subtitles | لكن اي كان من يعمل على تلك القضايا يظن انك تراقبينه |
| SP: Eminim herkes burada bir örnek düşünebilir. | TED | ستيفن: أنا متأكد أن بإمكان البعض هاهنا التفكير في مثال. |
| Kimsenin okuması yokken, nasıl düşünebilir, yazabilir veya şarkı söyleyebilirler? | Open Subtitles | كيف يفكرون أو يغنون أو يكتبون فيما جميعهم يجهل القراءة؟ |
| Şüpheli büyük oynadığını düşünebilir, ama bu şekilde başlamamıştı. | Open Subtitles | هذا الجاني يظن نفسه صيادا مهما للغاية الان لكنه لم يبدأ كذلك |
| Bazıları öyle düşünebilir ama kendimi savunmayacağım... | Open Subtitles | وليس لتطهير نفسي كما قد يظن البعض أنه علي ذلك |
| Bütün dünya onun sadece gereksiz bir hizmetçi olduğunu düşünebilir ama ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | العالم قد يظن أنها مجرد خادمة يمكن الاستغناء عنها ولكنها لا يمكن الاستغناء عنها بالنسبة لي |
| Fakat bazen, biri, bir şey aslında başka bir yerden gelmesine rağmen onu kendisinin getirdiğini düşünebilir. | Open Subtitles | لكن أحياناً يظن المرء أنه آتى بشيء ما في حين أنه آتى في الواقع من مكانٍ آخر |
| Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyor olabilirsin Monica Penny de öyle düşünebilir veya buradaki herkes de ama ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | ومونيكا بيني تظن انها فكرة جيدة والجميع يظن انها فكرة جيدة لكن لا اظنها |
| Çok dikkatli olacağım çünkü birileri hâlen buna inandığınızı düşünebilir. | Open Subtitles | سأكون حذرا جدا لأنه قد يكون هناك من يزال يظن أنك مؤمن |
| Böylece köşeleri işlevsel olarak aynı düşünebilir ve hepsini mavi yapabiliriz. | TED | لذا يمكننا التفكير في الزوايا لكونها نفسها من الناحية الوظيفية، وتلوينهم جميعاً باللون الأزرق. |
| Onun ya da onun tanıdığı birisinin seni incitmek için bir neden düşünebilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك التفكير في أي سبب لأن تريد أو يريد أحد يعرفها أذيتك؟ |
| Senin yeteneklerine sahip biri, bir şeyler düşünebilir. | Open Subtitles | أنا متأكد أنّ شخصاً بموهبتك سيمكنه التفكير في شيء ما |
| Bazı insanlar bunun boktan, korkunç ve başka bir şey olduğunu düşünebilir, biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أن بعض الناس قد يفكرون أنه مزري أو فظيع أو اي شيء |
| Onlar için düşünebilir yada -ne yapmak istersem. | Open Subtitles | لكي اجعلهم يفكرون او يعملون كما اريد |
| Bugün savaşmadığımız için düşman cesaretimizin kırıldığını düşünebilir. | Open Subtitles | لربما يظنوا أنه قد أصابنا الإحباط لأننا لم نقاتل اليوم |
| Kasabadaki her aptal bunu düşünebilir. | Open Subtitles | كي تبدو من فعل ساحرة , و أي أحمق بهذه البلدة سيفكر بذلك |
| General Dyer? Böyle bir şey yapmayı insan nasıl düşünebilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لشخص أن يفكر فى أن يفعل شيئا كهذا؟ |
| Açıkça, yalnız bir budala budalaca şeyler düşünebilir. | Open Subtitles | الغبى فقط هو من يفكر فى مثل هذه الأفكار الحمقاء |
| Nasıl tekrar dost olabileceğimizi düşünebilir? | Open Subtitles | كيف يمكنه التفكير أن بإمكاننا، أن نصبح أصدقاءً من جديد؟ |
| Bence Gelirler İdaresi yasadışı olarak düşünebilir. | Open Subtitles | أعتقد أن مصلحة الضرائب. هي من ترجح هذا مخالفاً |
| Dikkatli olsan iyi olur. İnsanlar senin metal kafa olduğunu düşünebilir. | Open Subtitles | من الأفضل أن تحذر، ألأشخاص قد يظنون إنك من ذوي الرؤوس الحديدية |
| Bu masum yüzünle kimse senin hile yapabileceğini düşünebilir mi? | Open Subtitles | كيف يعتقد أى أحد إنك تستطيع الخداع مع ذلك الوجه البرىء ؟ |
| Şimdi, bazılarınız bunun sizin için uygulanamaz olduğunu düşünebilir. | TED | قد يعتقد البعض منكم بأن هذا لا ينطبق عليه. |
| Birisi kıskandığını düşünebilir. | Open Subtitles | ربّما يعتقدك أحدهم أنّك غيّور. |