| Bunu duyduktan sonra, dünyanın beni asla baştan çıkaramayacağını düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | أنتم تظنون بأن كل هذا بأن عالمي قد تعرض للانهيار |
| Bizim küçük uyurgezerin daha kötü duruma gelmesini sağlayan şeyi düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | قد تظنون أن الأمور لن تسوء أكثر من هذا لحالمتنا الصغيرة |
| bu küçük adalar arasında bir balık için yüzmenin kolay olacağını düşünebilirsiniz | Open Subtitles | ربما تعتقد أن هذا كان سهلاً بالنسبة للسمكة لتعوم بين هذه الجزر |
| Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Bu projelerin tamamen farelerle ilgili olduğunu düşünebilirsiniz fakat eninde sonunda insanlarla ilgili. | TED | وفي الختام ، أود أن أقول في الواقع، قد تعتقد أن هذه المشاريع حول الجرذان، ولكن في النهاية هي عن الناس. |
| Ve de tabi ki mutluluk hakkında bir film yapmak değmez diye düşünebilirsiniz, | TED | وبالطبع يمكنكم أن تظنوا أن العمل على فيلم عن السعادة ليس جديرا بالإهتمام٬ |
| Muhtemelen bunun oldukça zor olduğunu düşünebilirsiniz; yeni hikayeler ve yeni konular bulmak, ancak yeni teknolojiler film tekniklerimizi de değiştiriyorlar. | TED | قد تعتقدون أنه من الصعب جداً ايجاد أخبار ومواضيع جديدة، ولكن التكنولوجيا الجديدة تغيّر الطريقة التي يمكننا من خلالها أن نصّور. |
| İspinoz kovaladığını düşünebilirsiniz, fakat kovalamıyordu. | TED | وقد تظنون أنه كان يطارد العصافير، لكنه لم يكن. |
| Onları herzaman gördüğünüzü düşünebilirsiniz. | TED | يمكنكم رؤيتها طوال الوقت، أو هكذا تظنون. |
| Kolay olduğunu bile düşünebilirsiniz. Söylediğim gibi, Twitter'daki etkinliklerin çoğu kimseyi tehlikeye sokmuyor. | TED | وقد تظنون أنّه قد يكون سهلاً. خصوصاً وأني قلت للتو أن الأغلبيّة العظمى من النشاط على تويتر لا تؤذي أحداً. |
| Hatta belki de pembe dizileri izlemenin vakit kaybı olduğunu, anlamsız ve eğiticilikten uzak olduğunu düşünebilirsiniz. | TED | ربما تعتقد بأن مشاهدة هكذا مسلسلات مضيعة للوقت، وبأن ضخامتها تعني بأن دروسها صغيرة أو معدومة |
| Burada olduğunuz için bu Dünya gezegenini bildiğinizi düşünebilirsiniz. | TED | ربما تعتقد أنك تعرف كوكب الأرض هذا، لأنك من هنا. |
| Buradaki beyaz kenardan daha beyazını koyduğumu ve sizi aldattığımı düşünebilirsiniz. | TED | قد تعتقد بأنني قد غششت بأنني قد وضعت بياضا أقل من بياض الحدود هناك |
| Bunları yapan tek ülkenin Çin olduğunu düşünebilirsiniz. | TED | الأن يمكنكم أن تفكروا، حسنا، هذه الصين فقط. |
| Evet. Adam: 13 saatin devamlı konuşmak için çok uzun bir süre olduğunu düşünebilirsiniz, ama Derek bunu zahmetsizce yapabiliyor. | TED | رحلات طويلة. أدم: قد تعتقدون بأن 13 ساعة من الكلام هو أمر شاق، لكن بالنسبة لدِيرِيك ذلك ليس بمرهق. |
| Yönettiğim bölüğün çelik bakışları koca yumrukları olan egzotik silahlar taşıyan komandolardan oluştuğunu düşünebilirsiniz. | TED | ربما تظنوا ان من اقودهم .. هم حادوا النظر .. هائبوا المنظر .. يحملون الاسلحة الثقيلة |
| Uçabileceğinizi düşünebilirsiniz ama denemeseniz iyi olur. | Open Subtitles | قد تظن بنفسك القدرة على الطيران لكن أفضل لك لا تحاول |
| Sizler burayı bir dinlenme tesisi gibi düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يجب أن تَعتبِرِوه مًحطَة في طريقكم... |
| Bunun ne zaman ya da nerede ya da nasıl olacağını kontrol edebileceğinizi düşünebilirsiniz, ama edemezsiniz. | Open Subtitles | قد تظن بأنك تستطيع التحكم أين و متى و كيف سيحدث, و لكنك لا تستطيع |
| Bir topluluğun bir çeşit ortak aklı olarak düşünebilirsiniz, ama çok özel bir tür topluluk. | TED | يمكن أن تفكر فيها كنوع من أنواع حكمة الجماعة و لكن نوع خاص من الجماعات |
| Köprüden yeterince hızlı geçemeyeceğinizi düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يجب أن تفكروا أنه عليكم أن تعبروا هذا الجسربسرعةكافية. |
| Ayrıca bir daire içindeki hareketin, hareket ve sabitlik anlamına gelebileceğini düşünebilirsiniz, tıpkı evren gibi, çoğu yerde görebileceğiniz bir şey. | TED | تستطيع أن تتخيل أيضًا أن الحركية في شكل دائري قد تعني الحركة والسكون، مثل الكون، ما تراه في العديد من الأماكن |
| ! " Şimdi şunu düşünebilirsiniz. Bir çözüm var ! | TED | الآن قد تفكرون ، أه ، هنالك حل ، الهلوسات |
| Belki de daha sert ve çetin olduğunuz zamanları düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك التفكير في وقت مضى كنت فيه أكثر جبروتاً وعظمة. |
| Bunu bir çeşit piramit gibi düşünebilirsiniz, yukarı doğru gittikçe hayvanlardan insanlara geçen virüsler. | TED | وكما يمكنكم اعتبار هذا على أنه هرم مليء بالفيروسات من الحيوانات إلى البشر. |