| - Bir şey düşürdün. - Ne? | Open Subtitles | ـ لقد أسقطت شيءا ـ ما كان ذلك,هل كسرته جائزة جاك؟ |
| Kağıdını düşürdün. Ah, dışarı bakıyorsun, Honey | Open Subtitles | لقد أسقطت ورقتك أنت تبحثين خارجاً يا هوني |
| Bak ne yaptın. Arabanın vajinasına düşürdün. | Open Subtitles | الآن، أنظر ماذا فعلت، أنّك أوقعت الهاتف في مهبل السيارة. |
| Dur. Taklit köpek pisliğini düşürdün. | Open Subtitles | انتظر.لقد اسقطت فضلات الكلب المزيفة خاصتك |
| Benim mendilimi yakaladı. Sende mi bilerek düşürdün? | Open Subtitles | لقد التقط لي منديلي أيضاً هل أسقطتي منديلك عمداً؟ |
| Sen düşürdün, Kıvırcık. | Open Subtitles | أنت أسقطتها, كارلي فالتأتي بها |
| - Paranı düşürdün. - Yardım meleği Honey. | Open Subtitles | لقد أسقطت ورقتك أنت تبحثين خارجاً يا هوني |
| Bunları düşürdün ve ben bir beyefendi olduğum için geri getirdim. | Open Subtitles | لقد أسقطت هذا وأنا بصفتى رجلاً محترماً أُعيدهم اليك |
| Lanet topu düşürdün diye bütün gün surat mı asacaksın? | Open Subtitles | وهل ستنغّض علي كل الليلة بسبب أنك أسقطت تلك الكرة اللعينة؟ |
| Şimdi bakma, ama arkadaşını düşürdün. | Open Subtitles | لا تنظر الآن و لكنك قد أسقطت صديقك |
| Sonra sen gözlüğü düşürdün, ben de yerden aldım. | Open Subtitles | أنت أسقطت نظارتك وأنا التقطه لك. |
| Bak şimdi! Görüyor musun yaptığını! Telefonu vajina arabanın içine düşürdün! | Open Subtitles | الآن، أنظر ماذا فعلت، أنّك أوقعت الهاتف في مهبل السيارة. |
| Dur. Botumu düşürdün. Botumu düşürdün. | Open Subtitles | توقف, لقد أوقعت الحذاء أوقعت الحذاء |
| Olan bu işte. Babanı tuzağa düşürdün. | Open Subtitles | إليك ما قد حصل أنت أوقعت بأبيك |
| Kendi kullandığın anahtarlığı mı düşürdün? Balım! | Open Subtitles | اسقطت علاقة المفاتيح التي نقشتيها إلى نفسك؟ عزيزي |
| Neden düşürdün o lanet olası rozeti, ha? | Open Subtitles | لماذا اسقطت تلك اللعينة السجادة |
| Benim mendilimi yakaladı. Sende mi bilerek düşürdün? | Open Subtitles | لقد التقط لي منديلي أيضاً هل أسقطتي منديلك عمداً؟ |
| Şimdiye kadar kaç tane uçak düşürdün? | Open Subtitles | - اذا... ـ كم عدد الطائرات التي أسقطتها حتى الآن؟ |
| Bir şey düşürdün. Bir kere de dikkatli ol. | Open Subtitles | لقد سقط منك شيئ ما ليس جيداً أن تسقطي اﻷشياء |
| Oh, dostum, transmisyonu düşürdün. | Open Subtitles | أوه، رجل، سَقطتَ إرسالكَ. |
| Postayı yere düşürdün, eğildin ve onu aldın. | Open Subtitles | أوقعتِ بريدك وإنحنيتِ وإلتقتيه |
| Sadece et yarasıydı. Ve sen beni başımın üstüne düşürdün. | Open Subtitles | لقد كان مجرّد جرحٍ ولقد أوقعتني على رأسي |
| Ağacı süslerken süslerin yarısını düşürdün. | Open Subtitles | عند تزين شجرة العيد توقعين نصف كرات الزينة |
| İlk adımı atladığını varsayalım ve değiştirirken memelerden birini düşürdün. | Open Subtitles | لنفرض أن الخطوة الأولى فاتتك وبدلاً من إستبدال إحدى النفاثات سقطت منك |
| - Tuzağa düşürdün beni kaltak. | Open Subtitles | وانتي رقم ثلاثه لقد اوقعتي بي ايها العاهره علي الرحب والسعه |
| Bozuklukları düşürdün. | Open Subtitles | قد اسقطتى بعض فكتك |
| - Belki de düşürdün. - Düşürmedim. | Open Subtitles | ـ ربما أوقعته ـ لم أفعل |
| Ancak sonra küreyi elinden düşürdün, sakar şey. | Open Subtitles | وبعد ذلك يا صاحب الأصابع الزلقة، أوقعتها |