Sırrı açıklamaya yeltenenler sadece devletin değil, insanlığın da düşmanıydı. | Open Subtitles | إذاً فنحن نقتل كل من يريد الكلام؟ كل من يريد الكلام لن يكون عدواً للدولة بل عدو للبشرية نفسها |
Yani, evde bulunan herkes Beck'in düşmanıydı. | Open Subtitles | أعني، جميع من في المنزل كان عدواً لـ(بيك) |
Benim banka hesabımın düşmanıydı. | Open Subtitles | كان عدواً لدولة رصيدي المصرفي |
- Muhtemelen babasının bir düşmanıydı. | Open Subtitles | -على الأغلب أنّه واحد من أعدائه . -بل بالتأكيد. |
Hayal gücü, kendisinin en büyük düşmanıydı. | Open Subtitles | و كان تخيّله هو أسوء أعدائه. |
Gerçek olan şey, Amelia Hayes ABD'nin bir düşmanıydı. | Open Subtitles | حقيقة "إيميليا هايز" كانت عدوة للولايات المتحدة |
Liberty Washington, anaokulundan bu yana Joy'un bir numaralı düşmanıydı. | Open Subtitles | "كانت (ليبيرتي واشنطن) عدوة (جوي) اللدودة" "منذ أيام الروضة" |