| Aramalar arasında bir düzen var ve birçoğu hafta içi saat iki ile dört arasında gelmiş. | Open Subtitles | هناك نمط على الاتّصالات، مُعظمها وردت في أيّام العطلات الأسبوعيّة من الساعة الثانية وحتى الرابعة. |
| İpçiler, Trinity. Thomas Caddesi. Davranışlarında bir düzen var. | Open Subtitles | ريبوميكرز، الثالوث، شارع توماس هناك نمط لتصرفه |
| Bütün bu suçluların peşinde olduğu bir düzen var. | Open Subtitles | هناك نمط هنا يربط بين ما تسعي خلفه كل تلك العصابات |
| Ama bir düzen var. | Open Subtitles | ولكن هنا تحديدا حيث يوجد نمط. |
| Nasıl hareket edeceklerini izleyen bir düzen var. | Open Subtitles | يوجد نمط لطريقة تحركهم شاهد |
| Eğer o olay raporlarına bir düzen var mı diye bakıyorsan, 'k' olabileceğini düşünüyorsun demektir ve benim kundaklama ekibine bildirmem gerekiyor demektir. | Open Subtitles | لو كنت تبحثين عن تقارير حوادث لنمط مشابه محتمل " فأنت تفكرين في كلمة " مفتعل وأريد إبلاغ فريق الإطفائيه |
| Öyleyse tahmin edilebilir bir düzen var. | Open Subtitles | إذن، لا وجود لنمط يمكن توقعه. |
| Artık 3 kurban olduğundan ortada bir düzen var. | Open Subtitles | الآن بما انه لدينا 3 ضحايا هناك نمط |
| Burada bir çeşit düzen var ama henüz çözemedik. | Open Subtitles | هناك نمط بالتأكيد لكن لم أكتشفه بعد |
| Demek ki ortada bir düzen var. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّ هناك نمط. |
| Boru değildi. Bu kırıklarda bir düzen var. | Open Subtitles | -لم يكن أنبوباً، هناك نمط في هذه الكسور . |
| Bir düzen var. | Open Subtitles | هناك نمط لهذا |