| dış dünyayla irtibat kurabilseydik bu çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | ستكون أسهل بكثير لو كان لدينا الاتصال مع العالم الخارجي |
| Bu doktora dış dünyayla bir bağlantı olduğunu gösterir. | TED | يعطي ذلك فكرة للطبيب أنه يوجد صلة مع العالم الخارجي. |
| İki ay boyunca, dış dünyayla karşılıklı olarak... ...iki saatten az iletişim kurabildik. | TED | لدينا أقل من ساعتين طريقتان للتواصل مع العالم الخارجي في شهرين. |
| Sadece fakirlikten kurtulmasını sağlamamış, ayrıca dış dünyayla irtibat kurmasına vesile olmuştur. | Open Subtitles | ليس فقط عمل يخرجه من الفقر لكنه أيضاً نقله ليتصل بالعالم الخارجي |
| dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere. | TED | كانت الصلة الوحيدة بالعالم الخارجي هي شباك صغير في مكان أعلى من أن يُرى. |
| Bir yoldaş istiyorsun. dış dünyayla bağlantı kuracak birini istiyorsun. O benim. | Open Subtitles | أنت تريد رفيق يربطك بالعالم الخارجى و أنا ذلك الدليل |
| Eğer haberleşme sistemimiz aksarsa dış dünyayla bağlantımız kesilecek. | Open Subtitles | إذا سقط نظام إتصالنا سننعزل عن العالم الخارجي |
| Eğer haberleşme sistemimiz aksarsa dış dünyayla bağlantımız kesilecek. | Open Subtitles | إذا سقط نظام إتصالنا سننعزل عن العالم الخارجي |
| Ben kalıp, e-maillerini telefonlarını, ziyaretçilerini ve dış dünyayla tüm bağlantısını gözlem altına alacağım | Open Subtitles | سوف أبقى خلف هذا وأراقب بريده، وإتصالاته، وزائريه أيّ إتصالات لديه مع العالم الخارجي |
| Son buzul çağından bu yana, dış dünyayla bağlantıları kesilmiş. | Open Subtitles | منذالعصرالجليديالماضي، أصبحوا معزولين عن العالم الخارجي. |
| dış dünyayla ve diğer mağaralarla bağlantısı yoktur. | Open Subtitles | منعزلة عن العالم الخارجي و عن الكهوف الأخري. |
| Ama en azından bir tanesinin dış dünyayla iletişim kurmasını kolaylaştırabilirim. | Open Subtitles | لكن أستطيع على الأقل أن أسهّل على أحدهم التواصل مع العالم الخارجي. |
| dış dünyayla hiç bir bağlantınız olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك أدنى اتصال مع العالم الخارجي |
| Kış boyunca altı aydan uzun süre, insanların dış dünyayla bağlantısı kesiliyor. | Open Subtitles | عن العالم الخارجي لأكثر من نصف العام خلال الشتاء |
| dış dünyayla tek sürekli bağlantısı Internet üzerindendi. | Open Subtitles | إتصاله الدائم كان مع العالم الخارجي كان شبكة الإنترنت. |
| dış dünyayla tek bağlantıları bir adam. | Open Subtitles | الإتصال الوحيد بالعالم الخارجي هو رجل واحد |
| dış dünyayla artık hiçbir işi kalmamıştı. | Open Subtitles | لم يكن له علاقة بالعالم الخارجي إطلاقاً. |
| dış dünyayla bağlantımız tamamen koptu. | Open Subtitles | كلياً وعَزلَ بالكامل مِنْ أيّ إتصال بالعالم الخارجي. |
| Hiç arkadaşı yok ve dış dünyayla teması çok az. | Open Subtitles | ليس لديه أصدقاء و لا يتصل كثيراً بالعالم الخارجي |
| dış dünyayla tek bağlantısı, kızı Natalie aracılığıyla. | Open Subtitles | اتصاله فقط بالعالم الخارجي خلال أبنته ناتالي |
| Bir yoldaş istiyorsun. dış dünyayla bağlantı kuracak birini istiyorsun. O benim. | Open Subtitles | أنت تريد رفيق يربطك بالعالم الخارجى و أنا ذلك الدليل |
| Tamam, bak... Bu benim dış dünyayla bağlantım. | Open Subtitles | أسمعوا، هذا الشيء هو الصلة للعالم الخارجي |
| Muhtemelen de, dış dünyayla irtibata müsaade etmiyorlar, nasıl olurlar bilirsin. | Open Subtitles | ربما انهم لا يسمحون بالاتصال مع باقي العالم تعلم كيف هم |