| Oraya buraya dağıtmamız gereken birkaç kutu falan var işte. | Open Subtitles | كما تعلمين, فماتزال هانلك عدة صناديق علينا توزيعها هنا و هناك |
| Sadece bu broşürleri Boykot'tan önce dağıtmamız gerek. | Open Subtitles | فقط لدينا منشورات نود توزيعها قبل المقاطعة |
| Şimdi, yalnızca, dikkat dağıtmamız gerekiyor. | Open Subtitles | الآن نريد أن نشتت انتباههم |
| Korumaları geçmenin yolunu bulmalıyız. Dikkat dağıtmamız gerek. | Open Subtitles | يجب ان نشتت انتباههم |
| Kimseye görünmeden kaçabilmek için dikkat dağıtmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | تريد الخروج من هنا دون أن ترى فأنت بحاجه لتشتيت |
| Kimseye görünmeden kaçabilmek için dikkat dağıtmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | تريد الخروج من هنا دون أن ترى فأنت بحاجه لتشتيت و الآن لدينا واحداً |
| Dikkatlarini dağıtmamız lazım. | Open Subtitles | نحتاج أن نشتتهم |
| Ama şimdi, dikkat dağıtmamız gerekli. | Open Subtitles | لكن بالوقت الحالى, نحتاج لإلهاء |
| "Şeker mi şaka mı?" yapmaya çıkmam için ne kadar şeker dağıtmamız gerekiyor? | Open Subtitles | -أجل . كم من الحلوى علينا توزيعها |
| Tamamdır, dikkatlerini dağıtmamız gerek. | Open Subtitles | حسنٌ, علينا أن نشتت إنتباههم |
| Dikkatlerini dağıtmamız gerek. | Open Subtitles | سنحتاج لتشتيت إنتباههم |
| Diğer düşüncelerimizi dağıtmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاج لتشتيت بقية حواسنا |
| Gideon'un telefonunu almak için bir şekilde dikkat dağıtmamız gerek. | Open Subtitles | نحتاج لتشتيت انتباه لأخذ هاتف (جيديون) |
| Dikkatlarini dağıtmamız lazım. | Open Subtitles | نحتاج أن نشتتهم |
| Dikkat dağıtmamız gerek. | Open Subtitles | سنحتاج لإلهاء |