| Bu evde yaşamadığımı da biliyorsun? | Open Subtitles | صحيح ؟ وأنت تعلم أننى لا أقيم فى هذا المكان |
| Çünkü daha azı için öldürmüştük ve sonra neler olduğunu da biliyorsun. | Open Subtitles | ،لأننا قتلنا من قبل لأسبابٍ أقل من هذه وأنت تعلم جيدًا كيف يصبح الأمر بالنسبة لنا |
| Dinle, parayı aldın. Benim fiyatımı da biliyorsun. | Open Subtitles | اسمع، لقد حصلت على النقود وأنت تعرف سعري |
| Orada kimle konuşacağını da biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | وأنت تعرف مَن سوف يتحدث هناك، أليس كذلك؟ |
| Küçük organizasyonumuzu da biliyorsun? | Open Subtitles | وهل تعرفين عن منظمتنا الصغيرة؟ |
| Bunu yapabilecek ...tek kişi olduğunu da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرفين أنك الشخص الوحيد الذى يمكنه فعلها |
| Alex'i kovduğumu da biliyorsun, ama hala onunla çalışıyorsun. | Open Subtitles | وتعلم أنني طردت (ألكس)، وأنت لازلت تعمل برفقتها. |
| Er ya da geç, bildiğin herşeyi bana anlatacağını da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرف أنك ستخبرنى بما تعرفه على أى حال |
| Yıllardır onu kontrol etmeye veya öldürmeye çalıştığımı ve başaramadığımı da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرف أيضاً أني لسنوات عدة كنت أحاول فرض سيطرتي عليها أو القضاء عليها لكني لم أتمكن من ذلك |
| Birinin zayıf noktasını vurmaktan nefret ederim ama vuracağımı da biliyorsun. | Open Subtitles | أكره أن أضرب رجلاً تحت الحزام، ولكنك تعرف أنني سأفعل ذلك |
| Çünkü daha azı için öldürmüştük ve sonra neler olduğunu da biliyorsun. | Open Subtitles | ،لأننا قتلنا من قبل لأسبابٍ أقل من هذه وأنت تعلم جيدًا كيف يصبح الأمر بالنسبة لنا |
| Bu adadaki bazı birlikler gelene dek o kiliseyi alamayacağını da biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعلم بأنه ليس هناك فرصة لأن تحصل على الكنيسة قبل أن تظهر بعض القوى على هذه الجزيرة |
| Ama olay onunla da alakalı değil çünkü onu da biliyorsun. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس ما نحن بصدده وأنت تعلم ذلك أيضًا |
| Yasa dışılık da var, Ian, bunu da biliyorsun. | Open Subtitles | هذه شبكة ضد الشرطة وأنت تعلم ذلك |
| Orada kimle konuşacağını da biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | وأنت تعرف مَن سوف يتحدث هناك، أليس كذلك؟ |
| Merasimi olduğu gün, bana armut gönderdin, ki... alerjim olduğunu da biliyorsun. | Open Subtitles | وفييومتأبينه.. أرسلتَليبعضالكُمثّرى،والتي.. لديّ حساسيّة منها، وأنت تعرف هذا |
| Küçük organizasyonumuzu da biliyorsun? | Open Subtitles | وهل تعرفين عن منظمتنا الصغيرة؟ |
| Bir şeyleri şikayet etmek istediğin zaman da biliyorsun hemen şuradayım. | Open Subtitles | .. حسنا . وتعرفين لو احتجتِ ان تفظفظين لأي أحد |
| Ve seninle olmak için her şeyi yapacağımı da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرفين أني سأفعل أي شئ لأكون معك |
| İleride bir hesaplaşma var, Mr. Stussy haklı olduğumu da biliyorsun. | Open Subtitles | ستجرى عملية حسابية، سيد (ستاسي) وتعلم أنني محق |
| Er ya da geç, bildiğin herşeyi bana anlatacağını da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرف أنك ستخبرنى بما تعرفه على أى حال |
| Yıllardır onu kontrol etmeye veya öldürmeye çalıştığımı ve başaramadığımı da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرف أيضاً أني لسنوات عدة كنت أحاول فرض سيطرتي عليها أو القضاء عليها لكني لم أتمكن من ذلك |
| Tam olarak idrak edemiyorsun ama doğru olduğunu da biliyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك فهم ذلك تماماً، ولكنك تعرف أنّه حقيقة |