| Adli tıp uzmanımızın laboratuvarına yerleştirdiğin dinleme cihazını da bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا أيضاً جهاز التنصت الذي وضعته في كمبيوتر عالمتنا الجنائية. |
| Ayrıca bu avukatlara Noble Sigorta tarafından ödeme yapıldığına dair kanıt da bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا أيضاً دليل للدفع تم عَملُه لهؤلاء المحامين من قِبل "نوبل للتأمين". |
| Ayrıca tarif ettiğin mezarı da bulduk. Eşinin mezarını. | Open Subtitles | ...وجدنا أيضاً القبر الذي وصفته قبر زوجتك |
| Bagajda palyaço burnu bulduk diye değil ama ayrıca kan da bulduk... | Open Subtitles | هذا ليس نصفه نحن لم نجد أنف مهرج في الشاحنة فحسب لكننا وجدنا أيضا الدم على ... |
| Bunun gibi başka koridorlar da bulduk. | Open Subtitles | ولقد وجدنا ممرات عديده مثل هذه |
| ikisini buldugumuz anda Scylla'yi da bulduk demektir. | Open Subtitles | اذا وجدنا هذان الاثنين على بعد خمسة اقدام من بعضهما البعض في اي مكان في لوس انجلوس اذن فقد وجدنا سيللا |
| Silahı da bulduk. | Open Subtitles | وجدنا أيضاً مسدس |
| Hiçbir şey hatırlamıyor. Ayrıca mermi kovanları da bulduk. | Open Subtitles | وقد وجدنا أيضاً أغطية رصاص. |
| Anna Kitson'da bulduğumuz belirli izleri senin parmak izi yağında da bulduk. | Open Subtitles | كانت هناك آثار معينة في (آنا كيتسن) أننا وجدنا أيضاً في زيت بصمتك. |
| Ayrıca genç çocuklara ait eşyalar da bulduk. | Open Subtitles | ولقد وجدنا أيضاً صندوق لطفل |
| Gonzalez'in bilgisayarına yüklediğin takip etme programını da bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا أيضاً برنامج التعقب الذي نصّبته على حاسوب (غونزاليز). |
| Ama şunu da bulduk. | Open Subtitles | -ولكننا وجدنا أيضاً هذا |
| Heather'ın cüzdanını da bulduk. | Open Subtitles | وجدنا أيضا محفظة هيذر. |
| Taşıdığı patlayıcılarla birlikte resimler ve şemalar da bulduk. | Open Subtitles | إضافة للمتفجرات التي كان يحملها فقد وجدنا صور و مخططات في سيارته |
| Alışveriş çılgınlığının yanı sıra, son bir kaç ayda kızınızın kredi kartı dökümünde bazı enteresan harcamalar da bulduk. | Open Subtitles | بالإضافة للإسراف في التسوّق، فقد وجدنا رسوم غريبة ببطاقات ابنتك الإئتمانيّة خلال الأشهر المُنصرمة. |