| Böyle topaç gibi oldukça eskisinden bile daha seksi görünüyorsun. | Open Subtitles | أعني أنكِ قد أصبحتِ أكثر إثارة منذ بدأ وزنكِ بالازدياد |
| Heykel içinde ölü kadınlar divan toplantılarından çok daha seksi. | Open Subtitles | امرأة ميتة داخل تمثال أكثر إثارة من اجتماع مجلس المدينة |
| Myrtle isminden daha seksi isimli bir kadını nereden bulacağım şimdi? | Open Subtitles | ميرتل أين سوف احظي بامرأة أخرى باسم أكثر إثارة من ميرتل؟ |
| Yeni, daha seksi bir etiketin arkasında aynı şeyi istiyorlar. | Open Subtitles | انهم يريدون فقط نفس الشيء القديم بجانب ملصق أكثر جنسية |
| Ama ne daha seksi olurdu biliyor musun? | Open Subtitles | و لكن هل تعرف ما الذي سيكون أكثر اثارة ؟ |
| Bazı şeyler göründüklerinden daha seksi olabilirler. Bu kadar yeter. Ben gidiyorum. | Open Subtitles | فريق ؟ ربما تكون الاجسام اكثر اثارة مما تبدوا عليه هذا يكفي. |
| Ben düşünüyordum da biraz daha seksi yapmayı istiyorum. Biliyorsun, daha gerçekçi. | Open Subtitles | كنت أفكّر أنني أريد جعله مثير أكثر قليلاً حقيقي أكثر بعض الشيء |
| Gelecekte sizi daha seksi yapabilir ya da daha zeki ya da belki de daha uzun yaşatabilir. | TED | في المستقبل، قد تستطيع جعلك أكثر جاذبية أو ذكاءً أو ربما تمنحك حياة أطول. |
| Aklımızda olsun; görünen o ki hiçbir şey ilk randevunuzda bir walker'la yürümekten daha seksi değil. | TED | إذا، نصحية من خبيرة: بصراحة، ليس هناك شيء يجعلك أكثر إثارة من حاجتك إلى مشاية طبية في موعدك الأول. |
| İnci gibi beyaz bir ağzı olan birinden daha seksi kimse olamaz. | Open Subtitles | لا يوجد ما هو أكثر إثارة من رجل لديه أسنان كبيرة، بيضاء و لامعة. |
| Ted, bu gece sana Robin'den çok daha seksi birini bulacagiz. | Open Subtitles | تيد، الليلة سنذهب لنحضر لك فتاة أكثر إثارة من روبن |
| Yani, Millicent'in, peşinden koştuğun o yaşlı pumadan 10 kat daha seksi olduğunu göz önüne alnca, öyle olman da lazım. | Open Subtitles | أَعْني، لربما أكون مثلك بإعتبار أنها أكثر إثارة بعشر مرات من القط الجبلي الذي كنت تلاحقه |
| Bu gece bizimle takıl ve ondan daha seksi birisiyle tanış. | Open Subtitles | اذهبي معنا الليلة ، و ستقابلين رجل أكثر إثارة |
| Ama cidden, spor yapmaya devam çünkü kanal daha seksi bir vücut istiyor. | Open Subtitles | بجدية، استمر بتقوية العضلات تريد القناة موسم أكثر إثارة |
| Güzel bir kravat takmış bir adamdan daha seksi bir şey olamaz. | Open Subtitles | لا شيء أكثر إثارة من رجل يرتدي كارفته جيّدة |
| Size şunu söylemeliyim ki üniversitede, Spencer'dan daha seksi olamazdınız. | TED | لن تكون أكثر جنسية من سبنس في الجامعة، اسمحوا لي أن أقول لكم. |
| Neden bazen bir adamın boynuna kravat takmak çıkarmaktan daha seksi olur? | Open Subtitles | لماذا دائماً وضع الرابطة حول عنق الرجل.. أكثر اثارة من نزعها |
| Dedim ki: "Aslında bundan daha seksi bir şeye ihtiyacım var. | TED | فقلت له اريد شيئاً اكثر اثارة من هذا .. |
| Bir kadın için seks yapmak istemeyen bir erkekten daha seksi bir şey olamaz. | Open Subtitles | لا يوجد شيء مثير أكثر من أن هناك رجل لا يحب أن يمارس الجنس |
| Böyle devam et daha seksi kıyafetler giymeye başlayacaksın. | Open Subtitles | إذا بقيتَ على هذا المنوال، ستضطر لارتداء ملابس أكثر جاذبية |
| Sana senden daha seksi biriyle evlenmemeni söylemiştim! | Open Subtitles | قلت لك يجب أن لا يكون متزوجا أكثر سخونة شخص كثيرا مما كنت. |
| Liz, bana daha seksi olan pornocu bayanı verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لجعلك للفتاة الأكثر إثارة تلعب دوري. |
| Bir kadın her tarafını kapatınca, bana daha seksi geliyor. | Open Subtitles | أنا أعتقد بأنه أكثر أثارة عندما تكون المرأة مرتديةً جميع ملابسها. |
| Ben. Olduğundan daha seksi görünüyorsun. | Open Subtitles | إنه أنا وأنتي تبدين مثيرة أكثر من أي وقت مضى |
| İşte bu yüzden normalden biraz daha seksi giyineceğiz. | Open Subtitles | لهذا السبب علينا ان نرتدي ثيابا مثيرة اكثر من العادة |
| Güvenlik görevlilerinin itfaiyecilerden daha seksi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا , أتعرف , أعتقد أن حراس الأمن مثيرون أكثر من رجال الأطفاء |
| Niye kütüphaneci olmak onu daha seksi yapıyor? | Open Subtitles | لماذا كونها أمينه المكتبه يجعلها أكثر إثاره ؟ |