| Tüm bu işlemler çevredeki lağım altyapısını yenilemekten daha ucuzdu. | TED | وكان هذا أرخص من تحديث البنية التحتية للصرف الصحي. |
| Bu bir kondomdan bile daha ucuzdu. | Open Subtitles | حسناً ، هذا أرخص كثيراً من شراء الأوقية الذكرية |
| Petrol boldu ve kömürden bile daha ucuzdu, üstelik topraktan çıkarılması ve işlenmesi son derece kolaydı. | Open Subtitles | كان النفط وفيراً و أرخص حتى من الفحم, و أسهلُ إستخراجاً من الأرض و المعالجة. |
| Hanyang'a dahil olan Gangbuk'a kıyasla fiyatı çok daha ucuzdu. | Open Subtitles | و سعر الارض كان أرخص ممن جانج بوك و ه الحي الذى كان فى هان يانج |
| Tabii ki başından beri biliyorlardı ama... hasarı tamir etmektense bağışları artırmak daha ucuzdu. | Open Subtitles | انها تريد يعرف عنه طوال الوقت، وبطبيعة الحال، ولكن كان أرخص لغاية مساهماتهم في الحملة الانتخابية |
| Bir de, ön cephe fikri çok çok daha ucuzdu sadece malzeme camla kıyaslandığında değil artık havalandırmaya ihtiyaç duymadığımızdan da. | TED | وكما أن فكرة واجهة المبنى كانت أرخص بكثير، ليس فقط بسبب المواد مقارنة بالزجاج ولكن أيضا لأننا لم نكن بحاجة إلى أجهزة التكييف بعد الآن. |
| İlk başladığında UberX, siyah araba ürünümüzden cidden yüzde 10 ila 15 daha ucuzdu. | TED | أوبر إكس ، عندما بدأنا أول مرة ، كان أرخص حرفيا 10 أو 15 في المئة من منتج السيارة السوداء . |
| Etkili değildi, ama daha ucuzdu. | Open Subtitles | لم يكن ذلك فعالا ً لكنه كان أرخص |
| Hayır,bu daha ucuzdu. | Open Subtitles | -لا .. هذا كان أرخص أنا فقط .. |
| Bu yüzden de içkiler daha ucuzdu. | Open Subtitles | جاعلاً الخمور أرخص |
| Biraz da daha ucuzdu. | Open Subtitles | كانت أرخص قليلا أيضا |
| Yani gerçek anlamda daha ucuzdu o zamanlar. | Open Subtitles | و كان أرخص حرفياً |
| Toyota'dan daha ucuzdu. | Open Subtitles | وهي أرخص من "تويوتا". |
| Tabutu kiralamak daha ucuzdu. | Open Subtitles | أرخص من الشراء |
| daha ucuzdu. | Open Subtitles | كانت أرخص |
| Çünkü bu senin için daha ucuzdu. | Open Subtitles | -لأنه أرخص لك |