| Tamam. daha var mı? Hepsini alıyorum. | Open Subtitles | هل هناك المزيد , سوف أخذ كل شيء القضية إغُلقت |
| Daha bitirmedim. Söylemem gereken birşeyler daha var. | Open Subtitles | لم أنته بعد هناك المزيد الذي يجب أن أقوله |
| Günbatımına, geminin battığı geceye geldik. - Altı saati daha var. | Open Subtitles | إنّنا على أعتاب غسق ليلة الغرق، بقي على ذلك 6 ساعاتٍ. |
| Güvenliğin bulunduğu katta, asansörün dışında 3 koruma daha var. | Open Subtitles | خارج المصعد فوق هناك مركز امني و ثلاث حراس آخرين |
| İşin temelleriyle birlikte ortaya çıkan başka bir şey daha var. | TED | وهناك شيء آخر من الاعتراضات يأتي مع قصة الاساسيات تلك .. |
| Aslında, bir sorum daha var. Bunu kim giymek ister? | Open Subtitles | في الواقع، لدي سؤال أخير من سيرغب حقاً بإرتداء هذه؟ |
| Bayan Thompson, bu ezmeden daha var mı? Gerçekten harika. | Open Subtitles | مسز طومسون , هل لديك المزيد من هذا , يبدو انه رائع حقا |
| Eğer istihbarat doğruysa listede 100'den fazla isim daha var. | Open Subtitles | وأذا كانت أستخبراتنا صحيحة يوجد هناك أكثر من 100 أسم في هذهي القائمة |
| Aslında keçi sakalı. Alt tarafta biraz daha var. | Open Subtitles | انة فى الحقيقة لحية هناك المزيد فى الاسفل |
| Keşfedilmeyi bekleyen milyonlarca gezegen daha var. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأن هناك المزيد من العوالم لإستكشافها |
| Gücünü saklasan iyi olur, çünkü koşman gereken birkaç yarışın daha var, sirk atı. | Open Subtitles | من الأفضل أن تحتفظ بطاقتك سيكون هناك المزيد من السباقات لتجريها, يا حصان العرض |
| Bir slayt daha var. Bunun sonucu ne olacak? | TED | إذاً بقي لدينا شريحة واحدة ماذا سينتج عن هذا؟ هل حقاً سنبني أجهزة ذكية؟ |
| Tamam mı? Her şey yolunda mı? Bir şey daha var. | TED | حسنا، هل فهمتم ماأعنيه؟ بقي معلومة أخرى. |
| Yukarıda, asansörün dışında güvenlik ofisi ve üç koruma daha var. | Open Subtitles | في خارج المصعد في الأعلى هنالك مركز أمني وثلاثة حراس آخرين |
| Dördüncü bir çözüm daha var, bu daha tartışmalı, ama konuşulması gerekiyor. | TED | وهناك حل رابع أيضًا، هذا محل خلاف، لكنه يستحق أن نتحدث عنه. |
| Gitmeden önce paylaşmak istediğim son bir şey daha var. | Open Subtitles | قبل أن تذهب هناك شيء أخير أود أن أطلعك عليه |
| Geçen hafta elinde olanlardan daha var mı? | Open Subtitles | هل لديك المزيد من الذى كان معك الأسبوع الماضى ؟ |
| Peki neden geride fazladan 4,5 vagon daha var? | Open Subtitles | لهذا السبب بيدو أنّ هناك أكثر من أربع عربات ونصف غير ظاهرة؟ |
| Müvekkilim 2 ölünün daha var olduğunu hatırlatmamı istiyor. | Open Subtitles | موكلى يريد أن يذّكركم بأنه مازال هناك جثتين |
| Tekrar binmek istersen, iki biletim daha var. | Open Subtitles | لدي المزيد من التذاكر ان اردت العودة ثانية |
| Burada birkaç tane daha var. Bu fizik bazlı bir puzzle. | TED | هنا زوجين أخرين , من الألغاز الفيزيائية |
| Özür dilerim. Buzdolabında biraz daha var sanıyordum. | Open Subtitles | متأسِّفٌ، لقد ظننتُ أنّه يوجد المزيد في الثلّاجة |
| Yani dışarıda bir yerlerde bunun gibi dört tane daha var. | Open Subtitles | الذي يعني أن هناك أربعة آخرون إلى هناك فقط مثل ذلك. |
| Fakat, bir madde daha var; bu da teknolojinin sağlayabileceği faydalar çünkü bu basılmış statik bir içerik değil. | TED | ما زال هناك عنصر آخر، وهو الفوائد التي يمكن للتقنية أن تصنعها، لأنها ليست محتوى مطبوع وثابت. |
| ama hesaba katmamız gereken 2 faktör daha var. | TED | ولكن هناك عاملان آخران علينا أخذهما في عين الاعتبار. |
| Benimki daha bitmedi. Öğleden sonra üç sınav daha var. | Open Subtitles | لم أنتهي بعد ما زال لدي 3 أوراق بعد الغداء |