| Neyse, annene sana göz kulak olacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | , على أيّ حال أنا وعدت والدتكِ أنني سأعتني بكِ |
| Anneme ve babama gelip özür dileyeceğim dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت أمي وأبي أود أن يأتي أكثر وأقول آسف. |
| Aileniz öldürüldüğünde kendime sizi her zaman koruyacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت نفسي عندما قُتل والداك أنني سوف أهتم بك دوماً |
| Ona babasıyla konuşacağına dair söz verdim. | Open Subtitles | أنا وعدتها أنها يمكنها أن تتكلّم مع أبّيها. |
| Karısıyla birleştireceğime dair söz verdim. Onurlu bir adam olarak, sözümü tutacağım. | Open Subtitles | لقد قطعت وعداً أن أجمعه بزوجته، وبحق شرف الرجل، سوف أفي به |
| İsterdim; ama anneme, toplanmaya yardım edeceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | أتمنى,ولكني وعدتُ أمي سأساعدها بحزم الأغراض |
| Çünkü büyükanneniz Rose'a babanızla büyükbabanızı barıştıracağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | لأني وعدت الجدة روز أنني سأبقي أبيك وجدك في سلام |
| Pekala, tüm bu adamları çürüteceğime dair söz verdim ama çok zamanım kalmadı o yüzden sadece bir kaçını daha çürütmeme izin verin. | TED | حسناً، لقد وعدت أن أفنّد كل تلك الإدعاءات و لم يبق لدي متسع من الوقت لكن دعني أفند القليل بعد |
| Dört hastamıza bugün diyalizden kurtulacaklarına dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت أربعة مرضى سيخرجون من غسيل الكلى اليوم |
| Kızıma bu gece ortalıkta görünmeyeceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت ابنتى ان والدها لن يظهر الليلة فى حفلها |
| Seni geri götüreceğime dair söz verdim, ama kaçmaya başlarsan nasıl yaparım? | Open Subtitles | انا وعدت بأن أرجعك لكن كيف سأفعل ذلك وانت هارب؟ |
| Eee, projemde kullandığım herkese... kasetleri benden başkasının seyretmiyeceğine dair söz verdim. | Open Subtitles | لأني وعدت كل النساء أنه لن يشاهد أحد هذه الأشرطة سِواي |
| Baba bir kaç düşmanın üstesinden gelmek için Tokyo'ya gideceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت والدي أنا اذهب إلى طوكيو للإستيلاء على شركة. |
| Biliyor musunuz, biraz kötü hissediyorum çocuklar. Karıma içmeyeceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | أشعر بالسوء يا رفاق، وعدت زوجتي ألا أشرب |
| Ona çocuklarına bakacağıma dair söz verdim, ama çok fazla kalmış gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لقد وعدت أن أعتني بأطفالها، ولكن يبدو أنه لم يبق الكثير. |
| Ve babana, ona herhangi bir şey olacağı ihtimaline karşılık, sana ve krallığa göz kulak olacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | و لفد وعدت والدك, لو حدث له اي شيئ, سأعتني بك وبالمملكة. |
| Aslında ceza olarak seni burada bırakmam gerekirdi, ama seni yükselteceğime dair söz verdim ve asla sözlerimden vazgeçmem. | Open Subtitles | كنت لأتركك هنا حتى تتعفني، و لكني وعدت أن أربيك كابنتي، |
| Bulacak olursak sen okuyacaksın. Çünkü özel hayatına saygı göstereceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | عندما تجدينها يجب أن تقرأينها لأنني وعدتها بأن أحترم خصوصيتها |
| Çünkü birisine uslu duracağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | لأنني قطعت وعداً أن أكون في أفضل سلوك لي الليلة |
| Anneme uçağa binene kadar bekleyeceğime dair söz verdim ama daha fazla bekleyemem. | Open Subtitles | وعدتُ والدتي بأنني سأنتظر حتى نكون على متن الطائرة لكنني لا أطيق الصبر أكثر |
| Ayrıca seni yemeğe ve sinemaya götüreceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | و وعدتك أنِ سأخذك الي عشاء و لـ مشاهدة فيلم |
| Başka bir şey söylemeyeceğime dair söz verdim, fakat sanırım, sana bir sürprizi var. | Open Subtitles | .. وعدته بأن لا أقول أكثر من ذلك ولكني أعتقد أن لديه مفاجأة لك |
| Sana onun ifadesini kullanmayacağıma dair söz verdim ve kullanmayacağım. | Open Subtitles | لقد وعدتكِ أنني لن أستخدم شهادته , لن أفعل |
| Bu işi yerinde inceleyeceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدتهم بأن أقوم بمعاينة وفحص الموقع فحصا دقيقا |
| Seni görmeye asla çalışmayacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | أقسمت لها أنني لن اقدم على رؤيتها مرة أخرى |