Üzgünüm. İstediğim şeye o kadar daldım ki bunun senin için ne kadar garip olduğunu unuttum. | Open Subtitles | أنا آسفة أني انشغلت بما أريده حتى نسيت كيف أن ذلك غريب عليك. |
Kitabıma öyle çok daldım ki hayatımdaki en önemli kişiyi ihmal ettim. | Open Subtitles | لقد انشغلت حقًا بكتابي وأهملت أهم شخص بالنسبة لي |
Havuza daldım sanırım. | Open Subtitles | انشغلت بالمسبح. |
Bir AGA maskesi. Bunlardan biriyle İspanya sahillerinde batıklara daldım. | Open Subtitles | قناع الغوص ، قمت بارتدائه عندما غصت بحثا عن حطام السفينة قرب سواحل أسبانيا |
Sen bir yüzme havuzunun dibindeydin ve seni kurtarmak için suya daldım. | Open Subtitles | كنت في قاعم حمام سباحة، لكنّي غصت محاولاً إنقاذك، |
Hepimiz buzun üzerine indik, ve ben sonra yüzüş kıyafetimi giydim ve suya daldım. | TED | و نزلنا على الجليد، و من ثم ارتديت سترة السباحة الخاصة بي، و غطست في البحر. |
Adanın altındaki herye daldım. | Open Subtitles | لقد غطست و سبحت اسفل الجزيرة كلها |
Yeni Zelanda'nın kuzey tarafında, Mavi sularda daldım, burada su biraz daha sıcak, ve bu dev vatos gibi hayvanları sualtı kanyonunda yüzerken fotoğrafladım. | TED | في الجزء الشمالي من نيوزيلندا ، أنا غصت في المياه الزرقاء ، حيث الماء اكثر دفئا قليلا ، وصورت الحيوانات .. مثل هذا القارص الكبير وقد سبحت في مغارات مائية |
Yemin ederim dibe daldım. | Open Subtitles | أقسم بأنّني غصت إلى القاع. |
Zaul maya, iki göz, kaplumbağa vb. yer altı mağaralarına daldım. | Open Subtitles | غطست في المايا دو اوهوس, تيردوجا |
Sen gördün ama ben daldım onun için. | Open Subtitles | أنت رأيتها .. لكنني غطست لها. |