| Ve kral konuştu ve Daniel'e dedi, | Open Subtitles | وقال الملك لدانيال : |
| O Daniel'e bir hediye oldu. | Open Subtitles | لقد كان هدية لدانيال |
| Söylemeye gerek yok bu öğleden sonra Daniel'e her şeyi söylemeyerek iyi ettin. | Open Subtitles | مايحتاج اقول بأنك كنتي على حق لو ابعدنا دانيال اليوم |
| Çünkü onu Daniel'e karşı kışkırtmanın ilk başta senin fikrin olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لأنه لا يعلم الفكرة من تحريك ِلها ضد دانيال كانت فكرتكِ من الأساس |
| Daniel'e orada olacağımı söyle. | Open Subtitles | أخبرْ دانيال أنا سَأكُونُ هناك. |
| - Daniel'e gitmeliyim. | Open Subtitles | - فقط أذهب إلي دنيال - |
| - Daniel'e gitmeliyim. | Open Subtitles | - فقط أذهب إلي دنيال - |
| Beşir'den Daniel'e diyor. | Open Subtitles | يَقُولُ باشر كَتبَ إلى دانيال. |
| Yarım günde de Daniel'e ulaşırız. | Open Subtitles | لتقل نصف يوم اخر لنصل الي مكان دانيال |
| Ben yargıç kararını verene kadar Daniel'e yakın olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أظل قريبة من (دانيال) حتى تتخذ القاضية قرارها. |
| Herkes Daniel'e kısaca selam verebilir. | Open Subtitles | كل شخص يستطيع أن يرحب بـ دانيال |
| Daniel'e karışmasaydık daha iyiydi. | Open Subtitles | وكان دانيال أفضل حالاً بدون تدخلنا |