"davet etmedim" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لم أدعو
• لم أدعوك
• لم أقم بدعوتك
• لم أدعوه
• دعوته
• لم ادعو
• لم ادعوها
• لم أدعهم
• لم أدعوها
• أقم بدعوته

Scarlett orospusunu davet etmedim, ama hepiniz ona espriler yapıyorsunuz.
لم أدعو الفاجره سكارليت وجميعكم يتهافتون حولها

Çok kaba olduğumu düşüneceksiniz, sizi içeri davet etmedim, lütfen.
حسناً، ها أنا أثرثر وقد نسيت آداب الضيافة لم أدعوك إلى الداخل، تفضل

Seni doğum günü partisine davet etmedim çünkü partinin keyfini çıkarmak istedim.
و لم أقم بدعوتك للحفل لأنني أردت التمتع به

Ve umarım onu iyi bir şekilde ağırlarsın, kardeşim. Onu bu çatıya alay etmek için davet etmedim.
و أرجو ان تتهذبي معه أختي لأنني لم أدعوه لتسخري منه

Onu davet etmedim. Kim o?
لا أتذكر أنني دعوته من هو؟

Ama bir de şu yönden bak, bu gece buraya gelip... senin evet demen için ümitlendiğimden dolayı başka kimseyi davet etmedim.
غيّري نظرتك الى الأمر انا لم ادعو احداً على آمل لقائك هنا

Neler oluyor? Özür dilerim. Biliyorum, onu ben davet etmedim.
انا اسف انا لم ادعوها

Hey Bana bakma. Onları ben davet etmedim.
لا تنظر إليَّ أنا لم أدعهم

Onu, bu gece yanlız kalmamız için davet etmedim.
أنا لم أدعوها لذلك أنت وأنا سنكون بمفردنا هذه الليلة

Onlardan birini tanıyorum. Patronumdu. Ama onu dansa falan davet etmedim.
أعرف أحدهم ، كنا نعمل سوياً بالسابق و لكنى لم أقم بدعوته إلى الحفل مطلقاً

Ben kimseyi davet etmedim.
أنّي لم أدعو أيّ أحد

Parti veriyorum. Max'i davet etmedim.
سأحيي حفلة ، إنني لم أدعو (ماكس)

Sizi ben davet etmedim. Siz, bir düşman gibi, beni yok etmek için geldiniz.
لم أدعوك إلى هنا أتيت كعدو لتدميرى

Seni bu akşam davet etmedim.
أنا آسفة لأنّي لم أدعوك هذه الظهيرة

Arkadaşlarımın önünde beni küçük düşürmen için davet etmedim seni.
... لم أدعوك للزفاف لكي تحرجني أمام أصدقائي

Size buraya davet etmedim. Özel mülk burası.
أنا لم أقم بدعوتك هنا هذه ملكية خاصة

Ve sizi davet etmedim.
وأنا لم أقم بدعوتك

Güvenilmez olduğu için davet etmedim.
ــ لذلك لا يمكن الوثوق به. ــ أنا لم أدعوه.

Onu ben davet etmedim. Birden ortaya çıktı. - Ama sanırım gitmesini de sağlamadın.
أنا لم أدعوه لقد ظهر فجأة

Ben davet etmedim ki. Vicky zorla ettirdi.
لم ارد دعوته ,فيكي جبرتني

Dünyanın en parlak bilim insanını yemeğe siyaset konuşmak için davet etmedim.
-مهلا ايها البروفيسور لم ادعو اذكى عالم في العالم على العشاء لتحدث في السياسة

Çünkü onu pek de davet etmedim.
-لأنني لم ادعوها حقاً,

Bana bakma. Onları ben davet etmedim.
لا تنظر إلي، لم أدعهم

Ben istemedim, onu içeri filan davet etmedim.
لم أطلب منها ذلك و لم أدعوها للدخول