| Bu halatlar 1500 yıl önce dayandı, şimdi de dayanacak. | Open Subtitles | هذه الحبال صمدت قبل 1500 سنة و ستبقى كذلك |
| Ancak duruma ayak uydurabilenler hayat karşılarına ne çıkarırsa çıkarsın yaşama tutunabilenler dayandı ve evrim geçirdi. | Open Subtitles | لكن مُتعددة المواهب تلك التي تستطيع إيجاد الطريقة في العيش من دون الإكتراث بما تُلقيه الحياة عليهم صمدت و تطورت. |
| - Ordunun en ağır silahlarına dayandı. | Open Subtitles | انها صمدت ضد اكبر معدات حربيه غير نوويه امتلكها الجيش |
| gezegenimizin yaşama ev sahipliği yapabileceğini kanıtlamak için hatta o yoğun bombardıman süresinde bile o sürece dayandı 4 milyar yıl önce Hadean döneminde. | Open Subtitles | حتى خلال حملة التفجير المكثفة هذه فقد تحملت ذلك في الهادين 4 بليون سنة خلت |
| Sandığımdan çok daha fazla dayandı. | Open Subtitles | لقد تحملت أكثر مما ظننتها ستتحمل. |
| İki raund boyunca Koba'ya dayandı. | Open Subtitles | ـ لقد صمد جولتين أمام كوبا. ـ هذا صحيح, هذا صحيح. |
| - O baraj bir nükleer savaşa dayandı. | Open Subtitles | ذلك السد صمد في الحرب الـنوويه أيتها القائدة |
| Sharona nasıl o kadar dayandı, anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ هكذا، كَمْ شارونا دامَ طالما هي عَمِلتْ. |
| Genç ve güçlü olduğundan bu kadar dayandı. | Open Subtitles | لقد صمدت كل هذه الفترة لأنها قوية وشابة |
| Sekiz saat dayandı ve sonra pes etti. | Open Subtitles | صمدت لثمان ساعات ثم توقفت عن ذلك |
| Yani 8 hafta dayandı. Ne harika. | Open Subtitles | لقد صمدت 8 أسابيع هذا رائع. |
| Uzun süre dayandı. | Open Subtitles | لقد صمدت لمدة طويلة. |
| Kiriş dayandı ha? | Open Subtitles | لقد صمدت الدعامة |
| Bir iki ay dayandı. | Open Subtitles | لقد صمدت لشهر أو شهرين |
| - Bu mağaralar yüzlerce yıla dayandı. | Open Subtitles | -هذه الكهوف صمدت لمئات السنين |
| Bu kadar uzun süre nasıl dayandı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف تحملت كل هذا الوقت |
| Çok acımış olmalı ama iyi dayandı. | Open Subtitles | أظن بأنه ألمها كثيرأً. لقد تحملت جيداً. |
| Lee, çoğu insanı mahvedecek yürek parçalayıcı bir tecrübeye dayandı ve sağ kaldı. | Open Subtitles | تحملت (لي) ونجت تجربة مروعة كانت لتدمر معظم الناس |
| Gerçekten de epey bir dayandı. | Open Subtitles | لقد صمد هنا وقتا طويلا حقا برافو عليه |
| Kimi 14 buçuk dakika dayandı. | TED | لقد صمد البعض 14 دقيقة ونصف |
| Ama dış kapı dayandı ve Tim'i bekledi. | Open Subtitles | ولكن الباب الخارجى صمد وإنتظر "تيم" |
| - Bu boya çok uzun zaman dayandı. | Open Subtitles | - الطلاء دامَ وقت طويل. |