| Kan dolaşımlarında sorun yok ama nöro psikiyatrik değerlendirmeye gereksinimleri var.'' | TED | الدورة الدموية، يبدو أنها جيدة، لكنهم سيحتاجون إلى تقييم نفسي عصبي". |
| Ya da küçük şeyler ansızın ortaya çıkabilir ve bizi gerçeklik hakkındaki kayıtsız beklentilerimizi tekrar değerlendirmeye itebilir. | TED | أو ربما تأتي أشياء صغيرة مفاجئة وتجرنا إلى إعادة تقييم توقعاتنا حول الرضا على الواقع. |
| Onlarca araştırmacı bu makalenin doğruluğunu değerlendirmeye başladı. | TED | وانبرى عشرات الباحثين لتقييم إذا كان هذا صحيحًا بالفعل. |
| Bu dünyayı değerlendirmeye istekli olduğunuzu biliyorum. | TED | أعرفُ بأنكم جميعًا تواقون لتقييم هذا العالم. |
| Üzgünüm, kapsamlı bir değerlendirmeye kadar ilişki kurulmasına izin veremem. | Open Subtitles | ـ اسف , انا قيدت الزيارة اثناء التقييم النفسي الشامل |
| İşte bu yeni sınırda yeni bir değerlendirmeye zorlanıyoruz. | TED | ونجبر في هذه الحدود الجديدة على القيام بتقييم جديدٍ. |
| Peki onu psikoloJik değerlendirmeye göndermenizdeki sebep neydi? | Open Subtitles | إذن ما الذي حثك على ارسالها للتقييم النفسي؟ |
| Bunlar değerlendirmeye aldığın son yedi Todd Smith. | Open Subtitles | .هؤلاء آخرُ سبعةِ ملفات لـ(تود سميث)الذي قدّرتها |
| Bu da Eğitim Dairesince değerlendirmeye tâbi tutulan Hae Won Okullarına ilişkin belge. | Open Subtitles | وهذه هي أوراق تقييم مدرسة هاي وون بالإدارة التعليمية |
| Ben sadece nasıl olduğunu değerlendirmeye çalışıyorum. Bu treni kapatın parça izi bırakıyor. | Open Subtitles | إني فقط أحاول تقييم مدى سير هذا القطار على المسار الصحيح. |
| Yani diyorsun ki, eserimi yeniden değerlendirmeye razısın. | Open Subtitles | إذاً أنت تقولين إنك مستعدةٌ لإعادة تقييم تحفتي |
| Limuzin şirketini arayıp sürücülerinden birinin potansiyel bir tehlike olduğunu, psikolojik değerlendirmeye girmesi gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | إتصلت بشركة الأجرة الخاصة أخبرهم بأن أحد سائقيهم ربما خطير ويحتاج لتقييم نفسي وهل تابعوا ذلك ؟ |
| Tamam, pekâlâ, Dün Baden-High ve ben akademik eğitimimi tekrardan değerlendirmeye karar verdik. | Open Subtitles | نعم، حسناً، أنا ورفيقي القديس قررنا لتقييم علاقتنا التعليمية بالأمس |
| Test sonuçlarını başka bir psikolojik değerlendirmeye gönderdik. | Open Subtitles | لقد أرسلنا نتائج إختباره هذا لإخضاعها لتقييم نفسي دقيق |
| Bu uzman ama öznel değerlendirmeye karşı, aynı şeyi yapmaya çalışıyoruz ama parmak izi üzerindeki moleküler bileşenleri kullanarak ve bu ikisi birlikte çalışabilir. | TED | بدلًا من الاعتماد على هذا الخبير نستخدم التقييم الموضوعي، نحاول أن نفعل الأمر ذاته، ولكن من خلال التركيب الجزئي للبصمة، يمكننا استخدام الأمرين معًا. |
| Son değerlendirmeye gelindi, ama çoğu hala karşı. | Open Subtitles | توصلوا الى التقييم الأخير ولكن البعض كان ضده |
| değerlendirmeye göre, paranoyak şizofreni varmış. | Open Subtitles | التقييم النفسي قال أن لديه فصام شخصية رهابي |
| Sokaklarda avare gibi dolaşarak hayatımı değerlendirmeye çalıştım. | Open Subtitles | لدي شئ ظريف جدا في غرفتي قضيت الساعة الأخير أفكر في الشوارع و أحاول أن أقوم بتقييم لحياتي |
| FBI beni psikolojik değerlendirmeye alıyor böylece ben de kendim çalışabilmek için güvenlik belgesi alabileceğim. | Open Subtitles | ومن ثم مكتب التحقيقات الفدرالي أمر بتقييم نفسي لي حتى يمكن أن أحصل على تصريح للعمل من دون رقابة |
| Seni psikolojik bir değerlendirmeye alacaklar. | Open Subtitles | سيبدأون بتقييم حالتك النفسية. |
| Yargıç beni altı aylık psikolojik değerlendirmeye aldı. | Open Subtitles | حكم القاضي لي ستة أشهر في عيادة للتقييم النفسي. |
| Onu psikiyatrik değerlendirmeye sokmak için hakim kararı alabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الحصول على أمر قضائي واحتجازه للتقييم النفسي |
| Bunlar değerlendirmeye aldığın son yedi Todd Smiş. | Open Subtitles | .هؤلاء آخرُ سبعةِ ملفات لـ(تود سميث)الذي قدّرتها |