| Tecavüz travmatik bir olaydır. İnsanların buna tepkisi değişik şekillerde gerçekleşir. | Open Subtitles | إنّ الإغتصاب حدث صادم . يواجهه الناس بطرق مختلفة | 
| Yazarlar yukarı doğru kaldırılmış saçını değişik şekillerde betimlerdi. | Open Subtitles | العثور على الكتاب بطرق مختلفة لوصف هذا uprush الشعر. | 
| Değişik milletler, değişik şekillerde yararlanıyor. | Open Subtitles | أمم مختلفة تعوض هذا بطرق مختلفة | 
| Onun aklı değişik şekillerde çalışır. | Open Subtitles | عقله يعمل بطرق مختلفة | 
| Karanlık madde değişik insanları değişik zamanlarda ve değişik şekillerde etkiler. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}المادة المظلمة تؤثر على الناس بطرق مختلفة وبأوقات مختلفة | 
| İnsanlar değişik şekillerde kurtulurlar Bernard. | Open Subtitles | (الناس ينقذوا بطرق مختلفة يا (برنارد |