| Ancak bütün bunlar 3B baskı ile değişmek üzere ve her şey bununla başladı, ilk defa basılan parça. | TED | لكن كل ذلك على وشك التغير مع الطباعة ثلاثية، وكلها بدأت بهذا، أول قطعة طبعت أبدا. |
| Her şey değişmek üzere. | Open Subtitles | الأمور على وشك التغير الأ تشعرين أنك محظوظة |
| Bunlar değişmek üzere çünkü basın seni seviyor, ve BM desteği de yanında. | Open Subtitles | كل هذا سيتغير لانك تروق للصحافه و دعم الامم المتحده في تصاعد |
| Bu durum tamamen değişmek üzere, neden biliyor musunuz? | Open Subtitles | هذا سيتغير رأسا على عقب تعرفون لماذا ؟ انا سوف اغير العالم |
| Hayatım değişmek üzere mi ve sebebi sen misin bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف إن كانت حياتي ستتغير وإن كنت أنت السبب |
| Ve içine oturup, hayatlarınızın değişmek üzere olduğu konusunda endişelenmiştin. | Open Subtitles | وجلست أنت بداخلها وكنت قلقة لأن حياتك كانت على وشك أن تتغير |
| Beklenen an geldi. Birinin hayatı değişmek üzere. | Open Subtitles | آن أون لحظة الصدقّ، حياة أحدهم على وشك التغيّر. |
| Bizim için, hepimiz için her şey değişmek üzere. | Open Subtitles | كلّ شيء على وشك التغيير علينا، علينا جميعًا |
| Peki ya sana oyunun değişmek üzere olduğunu söyleseydim? | Open Subtitles | ماذا اذا اخبرتك ان اللعبة على وشك التغير |
| İçimden bir ses, güç dengesi değişmek üzere diyor. | Open Subtitles | لدي شعور أن مدى التوازن على وشك التغير |
| Hayatınız sonsuza dek değişmek üzere. | Open Subtitles | -اهلاً -اهلاً حياتك على وشك التغير للأبد |
| Burdaki şeyler artık değişmek üzere. | Open Subtitles | الأمور في الأنحاء على وشك التغير. |
| Ama bu değişmek üzere. | Open Subtitles | في الواقع، إن هذا على وشك التغير |
| Fakat bu durum değişmek üzere. | TED | ولكن هذا على وشك التغير. |
| 'Ama her şeyin değişmek üzere olduğuna dair kötü bir hisse kapıldım.' | Open Subtitles | "ولكن كان لدي شعور فظيع بان كل شيء سيتغير" |
| - Yenilginin hayaleti. Şansınız değişmek üzere. | Open Subtitles | . شبح الهزيمة . حظك سيتغير |
| İnan bana, bu gerçek değişmek üzere. | Open Subtitles | ثق بي سيتغير هذا |
| şey, seni, hayatı çok fazla değişmek üzere olan biri olarak düşünüyorum, ve hayatını düzenlemek için sadece birazcık zamana ihtiyacın var. | Open Subtitles | حسناً,أظن أن حياتك ستتغير كلياً وتحتاجين |
| Çünkü işler artık değişmek üzere. | Open Subtitles | لأن الأمور ستتغير |
| Eğer bu doğruysa hayatın hayal edemeyeceğin bir şekilde değişmek üzere. | Open Subtitles | الآن , إذا كان هذا حقيقي فإن حياتك على وشك أن تتغير بطرق لا يمكنكَ تخيُّلها |
| Tarih değişmek üzere. Kocasına destek olan bir kadına saygı duyarım ama. | Open Subtitles | التاريخ على وشك التغيّر لكن أقدّر امرأة تدعم زوجها |
| JA: Ama bu değişmek üzere. | TED | جيم أكسلورد:لكن هذا على وشك التغيير |
| Sahil haftalardır boştu ve bu durum değişmek üzere. | Open Subtitles | لقد كان هذا الشاطيء فارغاً لاسابيع لكن هذا علي وشك أن يتغير. |
| Ama bu değişmek üzere. | Open Subtitles | لكن كُلّ ذلك أَوْشَكَ أَنْ يَتغيّرَ. |
| Ama hepsi değişmek üzere! | Open Subtitles | حسناً، الأمر برمته أوشك أن يتغير |