| Aileme Jersey'de olduğumu söylemeliyim. | Open Subtitles | أود أن أخبر والدي أنني في جيرسي |
| İngiltere'de olduğumu kardeşime sizin söylemediğinize hala emin misiniz? | Open Subtitles | أمازلت متأكد أنه لم يكن أنت من نبه أخي أنني في (انكلترا)؟ |
| Bu yüzden yalan söyleyip ona Michigan State'de olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لذا... أكذب عليها وأخبرها أنني في ولاية "ميشيغن"، |
| * Ama endişelendirmiyor beni * - Tanrım, İsrail'de olduğumu sandım. | Open Subtitles | ـ حسنًا، ذلك لا يقلقني ـ يا لهي، ظننت بأنني في إسرائيل |
| Tardis'de olduğumu düşündüğüm onca zaman, aslında buradaydım. | Open Subtitles | طوال الوقت الذي ظننت بأنني في "التارديس" كنت في الواقع هنا |
| Tardis'de olduğumu sandığım onca zaman aslında burada mıydım? | Open Subtitles | طوال الوقت الذي ظننت بأنني في "التارديس" كنتُ في الواقع هنا ؟ |
| - Konteynır açıldı ve Yemen'de olduğumu anladım. | Open Subtitles | حسنُ، الصندوق فتح واكتشفت أنني في (اليمن) |
| Bir otel anahtarı buldum ve Yemen'de olduğumu keşfettim. | Open Subtitles | وجدت مفتاح فندق و اكتشفت أنني في (اليمن) |
| Tamam, ben bir Ferrari'de olduğumu hayal edeceğim. | Open Subtitles | حسناً، سأتخيل أنني في سيارة "فيراري" |