| Büyükbabam Kore Savaşı'nda bir denizci olarak hizmet verirken, bir kurşun onun boynunu deldi ve ağlayamayacak bir hâle getirdi. | TED | بينما كان جدي يخدم كجندي بحرية في الحرب الكورية، اخترقت رصاصة عنقه وجعلته عاجز عن الصراخ. |
| Galiba kurşun geçirmez yeleği deldi geçti. | Open Subtitles | اظن ان الرصاصه قد اخترقت الكيفلار |
| Senin aşkın kalbimi deldi. | Open Subtitles | "حبك قد نفذ إلى قلبي." |
| Aşkın kalbimi deldi. | Open Subtitles | "حبك قد نفذ إلى قلبي." |
| Bifteğin fazla pişmişliğinden şikâyet ettiğim için, sıcak şişle deldi. | Open Subtitles | لقد ثقبته هي بشيش الكباب عندما تذمرت و قلت أن شريحة اللحم كانت جافة جداً |
| Zaten deldi çünkü Onun kalkan kadar değil. | Open Subtitles | حقل حمايته لا يعمل لأنك ثقبته مسبقاً |
| Yağdanlık kolu alıcısını besleyen üçlü kod uygun hale getiricisi yağ karterini deldi ve yan duvarlara basınç uygulamaya başladı. | Open Subtitles | جهاز التوافق الثلاثي الشفرات الذي سيوضع في أطراف الاستقبال سحقت أوعية التشحيم والضغط على الجدران الجانبية زاد |
| Ciğerimi, böbreklerimi, iki elimi de deldi. | Open Subtitles | اخترقت كبدي وكليتي وذراعي و مزقت وركي |
| Karaciğerimi, böbreklerimi, iki kolumu deldi. | Open Subtitles | اخترقت كبدي وكليتي وذراعي |
| Bu kapıyı deldi. | Open Subtitles | لقد اخترقت الصخرة باب السيارة |
| Kurşun derini deldi. | Open Subtitles | لقد اخترقت الطلقة جلدك. |
| Aşkın kalbimi deldi. | Open Subtitles | "حبك قد نفذ إلى قلبي." |
| Yağdanlık kolu alıcısını besleyen üçlü kod uygun hale getiricisi yağ karterini deldi ve yan duvarlara basınç uygulamaya başladı. | Open Subtitles | جهاز التوافق الثلاثي الشفرات الذي سيوضع في أطراف الاستقبال سحقت أوعية التشحيم والضغط على الجدران الجانبية زاد |