| Geminin cevherlerle birlikte açılacağından emin olmak için Vali bizzat denetleyecek. | Open Subtitles | الحاكم يشرف على الأمر بشخصه وأنّ النقل سيكون مع حمولته |
| Tahmin et haftaya beni kim denetleyecek? | Open Subtitles | خمن من قرر أن يشرف علي هذا الأسبوع |
| Durumu denetleyecek bir görevli atayacağım. | Open Subtitles | سوف أعين من يشرف على قضيتك |
| Geçen hafta, tarihi bir hareket olarak, üç kadın bütün kiliseleri denetleyecek olan liderlik kuruluna davet edildi. | TED | كما حدث الأسبوع الماضي، في خطوة تاريخية، دعيت ثلاث نساء لشغل مناصب قيادية الشيئ الذي تشرف عليه الكنيسة كلها. |
| Özel kahyaları; yemeklerini, giysilerini ve günlük banyosunu denetleyecek. | Open Subtitles | حارسته الشخصيه تشامبرلين تشرف على طعامه ولباسه ، وحمامه يوميا |
| Kerkük ile Ceyhan arasındaki 960 km'lik boru hattını denetleyecek birine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | يلزمكم أحدهم للإشراف على تشييد 600 ميل من الأنابيب و نقل فريق بين الميناء ومنطقة كركوك |
| Metropolis'ten durumunu denetleyecek, uzmanlar getirteceğim. | Open Subtitles | سأرسل بطلب أخصائيين من (متروبوليس) للإشراف على حالتك |
| Charles'ın çalışmalarını denetleyecek onunla davalara ve toplantılara katılacak dosyaları inceleyecek kıdemli, yönetim kademesinde bir partner. | Open Subtitles | شريك على مستوى إداري قديم الذي يشرف على أعمال (تشارلز)، يحضر المحكمة ويقابله العملاء ويراجع الملفات. |
| Sadece Bauer araştırmasını denetleyecek biri. | Open Subtitles | بل مجرد شخص يشرف على مطاردة (باور) |
| Transferi özel polisler denetleyecek. | Open Subtitles | الشرطة الفيدرالية تشرف على الترحيل. |
| Sizi Doktor Torres denetleyecek. | Open Subtitles | الآن د(توريس) سوف تشرف على عملكم. |