| Bir şey gördüm. depremleri önceden gördüm. Olanların tam ortasında duruyordum. | Open Subtitles | إنتابتي رؤية ، لقد رأيت الزلازل كنت واقفاً في منتصفها تماماً |
| Yeryüzündeki açlıkları, tsunamileri, depremleri, savaşların korkunç sonuçlarını gördüğümüzde; hangimiz içinde şefkati hissetmez? | TED | فمن هذا الذي لايتاثر بالتراحم والذي لا يستطيع ان يرى هول الحروب او المجاعات او الزلازل او التسونامي |
| Güneş depremleri ve tsunamileri Dünya için tehlike arz etmezken bir patlamanın şiddetli etkisi çoğunlukla "koronal kütle atımı" ya da "CME" denen, tehlikeli püskürmelere yol açar. | Open Subtitles | بينما لا تشكل الزلازل أو التسونامي الشمسية خطراً على كوكب الأرض الـوَهَــجْ الشـمـسـي العنيـف يسبب من آن لآخر إنفجارات |
| İlk darbe, geniş yangınları, büyük depremleri ve tsunamileri tetikledi. | Open Subtitles | ،أحدَثَ الإصطدام الأولي حرائق للغابات زلازل قويـَّة و أعاصير تسونامي |
| Yıldızın yerçekimsel çekiminin gelgit gerilimleri dünyanın manyetik kutuplarının ansızın tersine dönmesine, depremleri ve tsunamileri serbest bırakıp, global bir kaosa neden olabilir. | Open Subtitles | الإجهاد المدّي من جاذبية النجم قد يولد انعكاس مفاجئ لأقطاب الأرض المغناطيسية ويسبب زلازل |
| - Kimse depremleri sevmez. | Open Subtitles | -لا أحد يحب الهزات الأرضية |
| Evet, ama UFO gördüğünü ve depremleri önceden farkedebildiğini sanıyor. | Open Subtitles | نعم، ولكنه يقول أنه رأى طبقاً فضائياً ويمكنه التنبؤ بالزلازل |
| Tayfun çoktan yörüngesini bize doğru çevirdi ve su altı depremleri her 2 günde 1 oluyor. | Open Subtitles | مسار الإعصار يتحول إلينا بالفعل. الزلزال بقاع الماء يحدث مرّتين في اليوم. |
| Dün ile bugünü karşılaştırırsanız dünya haberlerinin çoğunu göreceksiniz — selleri ve yangınları ve depremleri göreceksiniz. | TED | وإذا لاحظتم الفرق بين صورة اليوم والبارحة ستشاهدون الكثير من أخبار العالم ستشاهدون الفيضانات والحرائق والزلازل |
| Tabaka hareketlerini durduramayız. Ve bu yüzden depremleri durduramayız. | Open Subtitles | ليس بمقدورنا إيقاف حركة الصفائح، وبالتالي لا يمكننا إيقاف حدوث الزلازل. |
| Sismografım olmadan mikro depremleri nasıl ölçeceğim ben? | Open Subtitles | كيف أقيس الزلازل الصغيرة دون جهازي لقياس الزلازل؟ |
| İşte bu depremleri oluşturan da bu titreşimler. Korkarım daha çok deprem göreceğiz. | Open Subtitles | وهذه الترددات هي التي تصنع الزلازل ، وأشك أننا سنرى المزيد |
| O sanki 15.000 kilometre ötedeki depremleri kaydeden makinelerden biri gibiydi. | Open Subtitles | كأن كأنه إحدى تلك الآلات التي تسجل الزلازل على بعد آلاف الأميال |
| depremleri ve canavar saldırılarını önceden görürdü. | Open Subtitles | لقد توقعت بشكل دقيق الزلازل وهجمات الوحوش |
| Karşı dalganın depremleri kara merkezliydi, değil mi? | Open Subtitles | موجة الزلازل نشأت على أرض صحيح؟ |
| Tüm dünyada depremleri eş olarak zamanlayabildiyse bir tetikleyiciye sahip olmalı. Muhtemelen Amfilisit. | Open Subtitles | لضبط تزامن زلازل عبر العالم ، لابد أن يكون لديك مقداح نفترض أنه الإمفالسيت |
| Etkileri depremleri tetikledi. | Open Subtitles | أثارت التصادمات زلازل |
| Basındaki açıklamalarınızdan anladığım kadarıyla bir gün bilim adamları depremleri önceden tahmin edebilecek. | Open Subtitles | أعلم إنّك أعلنت بإنه يوماً من الأيام سيكونوا العلماء قادرين على التنبؤ بالزلازل. |
| Çünkü depremleri sadece Tanrı yapar. İnsanlar yapamaz. | Open Subtitles | لأن الزلزال لا يمكن أن يحدثه بشر |
| Yangınları ve depremleri bitirdim. Salgın hastalıklar. | Open Subtitles | درست النار والزلازل وكل انواع الكوارث |