Bütün bu kan alevin derinliklerde sonsuza kadar kavrulmayı hakediyor! | Open Subtitles | وهو يستحق مشوي للأبدية في أعماق المشتعلة كل هذا الدم. |
Bunlara tüm derinliklerde hatta en derinlerde rastlıyoruz. | TED | نحن نرى في كل تلك الأعماق ، بل وحتى في أعماق أكبر. |
Çünkü yeraltındaki derinliklerde bu höyük kaynakları dev bir su haznesinde birleşir. | Open Subtitles | ، لأن في أعماق الأرض جميع هذه الينابيع مرتبطة في إحتياطي ماء شاسع |
bize o derinliklerde çoğunlukla sadece 15 dakika verdi. Daha fazla zamana ihtiyacımız vardı. | TED | إنه يعطينا حوالي 15 دقيقة فقط، كحد أقصى، بالإنخفاض إلى تلك الأعماق. نحتاج وقت أكثر. |
O korkunç derinliklerde sadece lanetliler yaşar. | Open Subtitles | في تلك الأعماق المروِّعة عشتُ ملعونًا وحسب. |
Bu sıvıların sıcak olmasının sebebi ise ayağımın altındaki derinliklerde o dönemde erimiş magma olmasıdır. | Open Subtitles | و سبب أن تلك السوائل ساخنة لأن في أعماق الأرض التي أقف عليها كانت هناك رواسب منصهرة |
Birçok derin su avcısı, enerjisini koruyarak ve kendisine gelmesi için avını yemleyerek derinliklerde yalnızca asılı kalır. | Open Subtitles | العديد مِن صيّادي أعماق البحار يتشبثون في الهاوية، يُوفّرون طاقتُهم، يغرون فريستهم لتأتي إليهم. |
Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor, besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar, bu karbonun bir kısmı bu derinliklerde atmosferden izole bir hâlde yüzlerce ve hatta binlerce yıl kalabilir. | TED | تقتات هذه الحيوانات قرب السطح، فتجلب الكربون في طعامها إلى أعماق المياه، حيث يمكن لبعض الكربون أن يظل خلفها ويبقى معزولًا عن الجو لمئات بل لآلاف من السنين. |
Yaptığımız bir sonraki şey, kompleks bilgisayar modellemeyi kullanarak gözün farklı derinliklerde, mesafelerde, ışık koşulları ve okyanustaki su berraklığında ne gördüğünü anlamaktı. | TED | ما فعلناه بعد ذلك كان الفهم، باستخدام تقنيات الحاسوب المعقدة، لما تستطيع العين أن تراه على أعماق ومسافات مختلفة وحسب حالة الضوء ونقاء المياه في المحيط. |
Bir denizkızı bekliyor seni... # ...esrarengiz derinliklerde. | Open Subtitles | في أعماق البحار الغامضة. |
Esrarengiz derinliklerde... | Open Subtitles | نعم. في أعماق البحار الغامضة. |
Sardalyalar gün ışından düşmanlarına yem olmamak için derinliklerde bekler. | Open Subtitles | ،أثناء ساعات النهار يمكث السردين في الأعماق في محاولة منهم لتفادي مفترسيهم |
Onu hiç bir zokanın gitmediği derinliklerde arayacağım ve onu balçık içinde bulacağım. | Open Subtitles | و سأبحث عنه إلى أعمل الأعماق و سأرقد معه في الوحل |
derinliklerde ne çeşit yaratıkların saklandığını asla bilemezsin. | Open Subtitles | فأنت لا تعلم ما تخبأه الأعماق المظلمة من مخلوقات |
# Rüyaların yattığı o derinliklerde # | Open Subtitles | في تلك الأعماق حيث تكمن الأحلام |
Ve derinliklerde bulunan Makine ölülerle yaralıları, insanoğlunun düşmanı olan mutantlara çeviriyordu. | Open Subtitles | ...في الأعماق تحت الأرض تروس الآلة بدأت بالدوران مرة أخرى لتغير الموتى والمحتضرين |