| Silahı bulamadılar fakat Senatör'ün parmak izlerini Desiree'ın dairesinin her yerinde buldular. | Open Subtitles | السلاح ما كَانَ أبداً تَعافى، لكن طبعاتَ السّيناتورَ وُجِدَ في جميع أنحاء شُقَّة دزيري. |
| Desiree Oaks'a olanlar için hepimiz üzgünüz. | Open Subtitles | نحن جداً حزينون على الذي حَدثَ إلى دزيري أوكس، |
| Desiree Teyze artık Hollywood'da oturuyor. Değil mi Travis? | Open Subtitles | الخالة ديزري تعيش في هوليود الآن, هل هذا صحيح ترافيس؟ |
| Ama sanırım beni en çok etkileyen Desiree'nin intiharı oldu. | Open Subtitles | ولكنني اعتقد ان السبب هو انتحار,ديزري لقد صعقت للغاية |
| Haklısın, bunun için özür dilerim. Desiree Atkins'le tanışmanı isterim. | Open Subtitles | معك حق وأنا آسف أودك أن تقابل ديزيريه أتكينز |
| Desiree'yi arabasında direksiyona oturttun ve arabayı göle doğru ittin. | Open Subtitles | فوضعتي ديزيري خلف مقود سيارتها و قدتي بها الي البحيرة |
| Arkadaşın Desiree geçen kış, kulüpteki Çikolata Balosuna başkanlık etmişti. | Open Subtitles | صديقتك ديزاير التي شاركت في حفلة النادي الشتاء الماضي |
| ..senin gibi birinin Desiree Oaks'u nasıl öldürebileceği. | Open Subtitles | كَمْ شخص ما مثل أنت يُمكنُ أَنْ تَأخُذَ قَتلَ دزيري أوكس. |
| Desiree Cartier'yi esas varis olarak tayin etmekten başka seçeneğim kalmamıştır. | Open Subtitles | ونرشّح بموجب هذا (دزيري كارتييه) المستفيدة الأساسية كوصية على ممتلكات العائلة |
| Desiree Cartier'nin bu işle daha yakın bir ilgisi olduğundan şüphelendim. | Open Subtitles | وقد شككت ان (الراحلة (دزيري كارتييه كانت متورطة أكثر مما ظننا |
| Desiree, yaptığı hatayı itiraf edecek tipte bir kadın değildi. | Open Subtitles | (حَسناً، (دزيري لم تكن من النوع الذي يعترف بأي خطأ |
| Desiree, Alan. Alev alev yanan arzulu bir isim. | Open Subtitles | (دزيري) يا (آلن)، إنها كـ"رغبة" بـ" مرحى" في نهايتها |
| - Çok doğru. Desiree adındaki biri, turkuazdan başka bir renk sevebilir miydi? | Open Subtitles | أي لون آخر لفتاة سميت ,ديزري سيعجبها غير الفيروزي؟ |
| Sanırım özlediğim tek şey Desiree'ydi. | Open Subtitles | أعتقد الشيء الوحيد الذي أفتقده هي ,ديزري |
| Ben de Desiree'yi bulmak istiyorsam başka bir yerde aramaya başlamalıyım. | Open Subtitles | أعتقد إذا كنت سأجد ,ديزري يجب علي أن أبدأ بالبحث في مكان آخر |
| Bak, biliyor musun, Desiree'yi unut. | Open Subtitles | إسمع أتعلم ماذا؟ إنسى امر.. ديزري |
| Sadece okulda. Diğer zamanlarda "Desiree" de bana. | Open Subtitles | نادني هكذا في المدرسة فقط باقي الوقت نادني ديزيريه |
| Tatsız sessizliğini kesebilirsin. Desiree bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | يمكنك توفير كل الجمل الدبلوماسية لقد أخبرتني ديزيريه بكل شئ |
| Ve Ethan'ın dediğine göre, sanırım Desiree'yi bir daha görmeyeceğiz. | Open Subtitles | ومما قاله إيثان فأظن أن هذه هي نهاية ديزيريه |
| Lassiter'ın 'Ben'in parasını korumak için Desiree'ı öldürdüğü' teorisi mantığa hiç sığmıyor. | Open Subtitles | نظرية لاستر انه قتل ديزيري لحماية ماله غير منطقية |
| Evet, şu anda yeni Mike Tinsley filmindeki Desiree rolüne hazırlanıyorum. | Open Subtitles | في الواقع، سأقوم بدور ( (ديزيري... في فيلم (مايك تينزلي) الجديد |
| Kurban Desiree Blake olarak tespit edildi. | Open Subtitles | الضحية عرفت عن ديزيري بلايك |
| Söyleyecek fazla şey yoktu. Desiree her şeyi halletti. | Open Subtitles | لم يكن هناك الكثير لأقوله ديزاير تتولى الامر |