| Gatwood görüşmesini iptal edip diğer her şeyi ertelemeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا ستعمل بحاجة لك لإلغاء غاتوود ودفع كل شيء آخر. |
| diğer her şeyi de normaldir herhalde. | Open Subtitles | وأنا على افتراض كل شيء آخر هو ما ينبغي أن يكون |
| Annem ne zaman kızsa kızgın olduğu şeyler dışında dünyadaki diğer her şeyi unutur. | Open Subtitles | كل مرة تكون أمي غاضبة تنسى كل شيء آخر في العالم ماعدا الشيء التي هي غضبانة بشأنه |
| Bunları istiyorum. diğer her şeyi kesin. | Open Subtitles | ذلك هو ماأريده احذف كلّ شيء آخر |
| - Hayır ama diğer her şeyi hatırlıyor. | Open Subtitles | لا , لكنها تتذكر كل شيء اخر |
| Daha iyi bir dövüşçü olmayı ve öğretebileceğin diğer her şeyi öğretebilirsin. | Open Subtitles | أتعلم كيف أصبح مُقاتلة أفضل، وأتعلم جميع الأشياء التى لايزال بمقدورك تعليمى إياها |
| Ama yine de, diğer her şeyi unuttuğunda bile garip şekilde, bu kadınla ilgili anıları silip atamıyordu. | Open Subtitles | ومع هذا، على الرغم من نسيانه كل شيء آخر تقريباً بغرابة، لم يتمكن أبداً نسيان ذكرى تلك الامرأة |
| Kim bilir belki de günün birinde biz de savaşa olan bakışımızı ve diğer her şeyi değiştirmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | سيصبح لزاماً علينا تتغير طريقة تفكيرنا في الحرب، وفي كل شيء آخر |
| diğer her şeyi almış olduğuna göre, buraya gelme sebebinin, kendime olan güvenimi almak olduğunu tahmin ediyorum, ama kötü haber tatlım. | Open Subtitles | أفترض بما انك أخذت كل شيء آخر أنت هنا من أجل احترامي بذاتي لكن هناك خبر سيء لذلك يا عزيزي |
| Hakkında endişelendiğin diğer her şeyi gereksiz gibi gösteriyor. | Open Subtitles | .. ويجعلون كل شيء آخر تهتم به يبدو سخيف نوعاً ما |
| Güldüğün zaman yaşıyorsun demektir ve diğer her şeyi unutabilirsin. | Open Subtitles | أوه. عندما تضحك، أنت على قيد الحياة حقا. وكنت قد نسيت عن كل شيء آخر. |
| diğer her şeyi muhtemelen geldiğiniz yolda görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | كل شيء آخر ربما كنت قد رأيت الطريقة التي جاء. |
| diğer her şeyi yakalanma ihtimaline karşı yok ettim. | Open Subtitles | لقد تخلصت من كل شيء آخر تحسباً للقبض علينا |
| Aklın çok meşgul. Kafanı boşaltmalısın. Sadece koşmalısın, diğer her şeyi bir kenara itmelisin | Open Subtitles | بالك مثقل، عليك تصفية عقلك يا صاح عليك الركض وطرح كل شيء آخر جانبًا |
| Bunu halledene kadar diğer her şeyi bırakacağız. | Open Subtitles | نحن سنعمل إلى وضع كل شيء آخر جانبا حتى نجد حلا لهذا. |
| Beynimizin tam ortasında olan sürüngen beyin kısmı tehdit edildiğinde diğer her şeyi kapatıyor. Ön frontal korteksi, öğrenmenin olduğu kısmı hepsini kapatıyor. | TED | الجزء الزاحف من عقلنا و هو واقع في المركز عندما يشعر بالخطر، يغلق كل شيء آخر يغلق الجزء الامامي و الجزء الذي يتعلم. كل ذلك يتم اغلاقه. |
| - Ama diğer her şeyi paylaşıyorsunuz. | Open Subtitles | - ولكن يا رفاق مشاركة كل شيء آخر. لأننا في بروكلين. |
| Sanırım "diğer her şeyi deneyin" kutucuğunu işaretlemiş olmalısınız. | Open Subtitles | خلتُكم أيّها الفتيان تنتبهون لشعار "حاول كلّ شيء آخر" |
| Sanırım "diğer her şeyi deneyin" kutucuğunu işaretlemiş olmalısınız. | Open Subtitles | خلتُكم أيّها الفتيان تنتبهون لشعار "حاول كلّ شيء آخر" |
| Kalbimle birlikte diğer her şeyi de çaldı. | Open Subtitles | مع كل شيء اخر |
| Daha iyi bir dövüşçü olmayı ve öğretebileceğin diğer her şeyi öğretebilirsin. | Open Subtitles | أتعلّم كيف أصبح مُقاتلة أفضل، وأتعلّم جميع الأشياء التى لايزال بمقدورك تعليمى إياها |
| Yani, biz zaten diğer her şeyi yaptık. | Open Subtitles | أعنى أننا فعلنا بالفعل كل شئ آخر |
| diğer her şeyi. | Open Subtitles | كل شيء أخر |