| Biz de diğerleriyle birlikte çıkıp sakin bir akşam yemeği yiyebiliriz ya da kalırız. | Open Subtitles | يكمننا الرحيل مع الآخرين , ونحصل على عشاء هادىء , أو نبقى |
| Ben de diğerleriyle birlikte salla nehri geçmeye çalıştım. | Open Subtitles | أنا مع الآخرين حاولنا مرور النهر بواسطة عوامة |
| Neden kaçtım, neden diğerleriyle birlikte oraya dönmedim? | Open Subtitles | لماذا كان علي أن أهرب، لماذا لم أبقى مع الآخرين. |
| Sizin çocuk kaçıran küçük ruh, diğerleriyle birlikte... - ...dış sınır çizgisinde takılmayı sever. - Diğerleri derken? | Open Subtitles | تستمتع خاطفتكما الروحية الصغيرة بالتسكع في الحد الخارجي مع البقية |
| Senin de orada olduğunu ve... diğerleriyle birlikte şarkı söylediğini hatırlıyor gibiyim. | Open Subtitles | هل نسيتي من تكونين تريدين العوده مع الجميع |
| diğerleriyle birlikte bodruma gidiyorsun. SağIığıma kavuşabilmemin tek yolu bu. | Open Subtitles | ستذهبين إلي أسفل مع الآخرين إنها الطريقة الوحيدة لأشفي |
| Bu adamın cesedini de diğerleriyle birlikte gömün! Ailesi, mezar için ödeme yapacak. | Open Subtitles | . إدفن جسم هذا الرجل مع الآخرين . عائلته ستدفع ثمن القبر |
| Arabayı kamyona yükleyin. Ve diğerleriyle birlikte limana götürün. | Open Subtitles | ضع السيارة في شاحنة و أرسلها إلى الميناء مع الآخرين |
| Orada eski Irak Başkan'ının yeri konusunda bilgi sakladığı şüphesiyle diğerleriyle birlikte sorgulanacak. | Open Subtitles | حيث سيتم إستجوابه مع الآخرين المشتبهين في إخفاء معلومات بخصوص مكان الرئيس العراقي السابق |
| Bayan Levinson diğerleriyle birlikte çay için Dower Evi'ne gidiyor. | Open Subtitles | السيدة "ليفنسون" ذاهبة إلى منزل الأرملة مع الآخرين لتناول الشاي |
| Sizi diğerleriyle birlikte tutuklamak için bekleyecektim. | Open Subtitles | والآن كنت سأنتظر حالما أقبض عليكما أنتما الاثنين مع الآخرين |
| Bu savaşın dışında kalıp, diğerleriyle birlikte durabilirdin. | Open Subtitles | فَتمكنتِ البَقاء خارج هذهِ الحرب, وبقيتِ بعيده هُناك مع الآخرين. |
| Bilgiyi üretmek, yaymak, korumak ve dünyanın büyük zorluklarına çözüm üretmek için diğerleriyle birlikte çalışmak. | Open Subtitles | لأجل توليد و نشر و الحفاظ علي المعرفة , والعمل مع الآخرين , لتسخيرها في مواجهة التحديات العظمي التي تواجه العالم |
| diğerleriyle birlikte sırada olmalıydın. | Open Subtitles | يجب أن تكون في الصف مع الآخرين |
| O diğerleriyle birlikte geldi, gizlemeye çalışmak için bizi... | Open Subtitles | جاء مع الآخرين في محاولة إخفائنا. |
| Huett, Lewell, diğerleriyle birlikte arabaya binin. | Open Subtitles | هويت ,لويل على المركبة مع الآخرين |
| Tamam. diğerleriyle birlikte küvete koy. | Open Subtitles | حسناً ، ضعها في الحوض مع الآخرين |
| Yarın diğerleriyle birlikte ikinci perdeye yetişeceğiz. | Open Subtitles | سوف نلحق بالعرض الثانى غدا مع البقية |
| diğerleriyle birlikte biz neden gitmedik? | Open Subtitles | لماذا لم نذهب مع البقية الآخرين؟ |
| Ama şimdi o Coulson'la birlikte. İndiklerinde, diğerleriyle birlikte onun da üstünü çizebiliriz. | Open Subtitles | ولكن بما أنه الآن مع (كولسون)، فيُمكننا القضاء عليه مع البقية عندما يهبطون. |
| Bizim de diğerleriyle birlikte aşağıya inmemiz gerekiyor... | Open Subtitles | ألا يجب علينا النزول إلى الأسفل مع الجميع |
| O zaman, en azından diğerleriyle birlikte oluruz. | Open Subtitles | اقله سوف نكون مع البقيه |