| New York. dişlileri, çarkları ve yayları olan müthiş bir makinedir. | Open Subtitles | مدينة نيويورك مدينة رائعة تملأها شبكة من الرافعات و التروس والينابيع |
| İçeriye bir çakıl taşı götürüp dişlileri durdurmalısın. | Open Subtitles | سنحتاج الى حصاه لنضعها بداخله و نوقف التروس |
| Ayrıca Neville'in aracında, koltuğun altındaki ayarlama dişlileri, bir nesneyi ileri doğru fırlatamayacak kadar hantal. | Open Subtitles | وفي السيارة نيفيل، التروس تعديل السلطة تحت المقعد هي ضخمة جدا لكائن فقط إلى الانزلاق إلى الأمام. |
| Ama metal dişlileri olmadan makine çalışmaz. | Open Subtitles | لكن بدون التروس المعدنيّة، فإنّ الآلة لا تعمل. |
| Çok elit platformlarda sabıka kaydı sorgulamaları için makinenin dişlileri yağlamak gerekiyor. | Open Subtitles | هناك منصات أسلاف، التروس للسيور للتشحيم للتحرّيات. |
| Tamam, şimdi atacı al ve dişlileri hissetmeye çalış. | Open Subtitles | حسناً ، الآن خُذي مشبك الورق ذلك وحركي التروس |
| Sürtünme artar, vites dişlileri aşınır. | Open Subtitles | مما يبني احتكاك و التروس تتحرك بعسر |
| Uzun yıllar dişlileri bir kerpeten çiftiyle büktükten sonra, bir alet yaptım, sonra bu diğer aleti, dişlileri çabucak merkezlemek için, bir bakıma kendi küçük teknoloji dünyamı geliştirdim. | TED | بعد عدة سنوات من تقويس التروس بإستخدام الكماشة , و قد صنعت هذه الآلة , وبعد ذلك لقد صنعت هذه الآلة الأخرى لتجميع التروس فى الوسط بسرعة , نوع من التطوير لعالمى التكنولوجى الصغير . |
| Hey, bunun dişlileri sıkışmış. | Open Subtitles | يا، التروس عارية هنا. |