ويكيبيديا

    "dikkat dağıtıcı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إلهاء
        
    • تشتيت
        
    • الهاء
        
    • الإلهاء
        
    • صرف الإنتباه
        
    • إلهاءات
        
    • إلهاءً
        
    • يشتتني
        
    • مشتت
        
    • للإلهاء
        
    • الإلهاءات
        
    Son altı yıldır, hiçbir şey seni hayat yolundaki birçok yanlış sapmalardan kurtarmak kadar güzel bir dikkat dağıtıcı olamadı... Open Subtitles في الأعوام الستة الماضية لم يوجد إلهاء أفضل من إنقاذك من التوجهات الخاطئة المختلفة على طريق الحياة
    Ölü sezondan önceki son dikkat dağıtıcı olay, ve... hayatım yeniden başlayacak. Open Subtitles هذا آخر إلهاء قبيل انتهاء الموسم وستبدأ حياتي مجددًا
    Ulaştım. Bebek yapmaya çalışırken dikkat dağıtıcı şeyler istemeyiz. Open Subtitles إنه يتصل بها لا نريد أي تشتيت بينما نحن نحاول الحصول على طفل
    Nehrin diğer sakinleri yiyecek değil sadece dikkat dağıtıcı şeyler. Open Subtitles ..سكّان النهر الآخرون ليسوا بطعام إنما الهاء فحسب
    Kaçarken dikkat dağıtıcı bir şeyler olması iyi olur. Open Subtitles ربما بعض الإلهاء بعيداً عن مخرجنا سيكون جيداً
    Bu kadar dikkat dağıtıcı şey varken işleri nasıl bir arada tutuyorsun? Open Subtitles لا أعلم كيف تتستطيع العمل هنا مع كل حالات صرف الإنتباه هذه.
    Gözünü toptan ayırmaman gerek. Her türlü dikkat dağıtıcı şey olacak. Open Subtitles ركز على هدفك ستكون هناك إلهاءات من كل نوع
    Tüm çıkıntılar, dikkat dağıtıcı görseller, meydanı görmesi, patron. Open Subtitles كل تلك المنافذ، إلهاءً بصري رؤية واضحة للموقع، أيها القائد
    Biraz dikkat dağıtıcı yani, anlatabildim mi? Open Subtitles انه يشتتني قليلا ، تعرفين ؟
    Şimdi bazı insanlar diyebilir ki email çok dikkat dağıtıcı ve anlık mesaj sistemi de öyle, ve diğer bunun gibi şeylerde, ama sizin seçtiğiniz zaman diliminde ve seçiminde zararlılar. TED الآن قد يقول بعض الناس البريد الالكتروني هو تشتيت حقيقي و التراسل الفوري مشتت جدا هذه الأمور هي تشتيت فعلا لكنها تشتيت في وقت من اختيارك واختيارات خاصة بك.
    Komitedeki varlığın bayağı bir dikkat dağıtıcı ve rol çalıcı. Open Subtitles وجودك في اللجنة سيكون عالي ... إلهاء ، مشهد جانبي
    dikkat dağıtıcı bir şey gerek, beklemedikleri bir şey. Open Subtitles نحن في حاجة إلى إلهاء شيء ما لن يتوقعوه
    dikkat dağıtıcı ya da cezbedici birisi olman haricinde kimsin sen? Open Subtitles من تكونين سوى مصدر إلهاء أو إغواء؟
    - Oldukça dikkat dağıtıcı olabiliyor. Open Subtitles إنها تملك القدرة على إلهاء الآخرين
    Hava cebinin oksijen ya da başka bir şeyle oluşup oluşmadığına bağlı. Pasifik ringası avcıları aldatmak amacıyla dikkat dağıtıcı kabarcıklar... - ...yapmak için gaz çıkartır. Open Subtitles هذا يعتمد لو أن الهواء مصنوع من الأكسجين أو شيئ آخر أسماك المحيط الهادئ ستنقل الغار لصنع فقعات إلهاء لإرباك المفترسات أتعتقد أن السمك يخرج الهواء من أجل غواصة البحرية
    Bir kadın istihbarat görevlisi için koca, dikkat dağıtıcı olmalı. Open Subtitles وجود زوج ، لابد وأنه تشتيت لضابطة إستخبارات أنثى.
    İşte bu yüzden Walter ilişkinizin dikkat dağıtıcı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles وهذا هو بالضبط لماذا يعتقد والتر علاقتك هو الهاء.
    Böylesine muazzam bir dikkat dağıtıcı olguya rağmen insanoğlunun medeniyetler kurması hayret verici. Open Subtitles إنها عجب أن الجنس البشري قد إنشاء أي نوع من الحضارة... ... مع هذا الهاء الأثرية في متناول اليد.
    Bütün bu dikkat dağıtıcı şeyler olmadan size Fancie'nin en iyilerini göstermek için sizi ana bölüme alalım. Open Subtitles لماذا لا أخذك للغرفة الرئيسية حتى أستطيع التركيز على أن أريك الأجمل في فانسي بدون كل هذا الإلهاء
    Evet, ama hep biraz dikkat dağıtıcı şeyler istemişsindir, değil mi? Open Subtitles أجل، لكن بصيص من حالات صرف الإنتباه كان كُل ما أردتيه، صحيح؟
    , Şu anda, biz 'avlamaktan vardır görmek ve hiçbir lanet dikkat dağıtıcı gerek yok. Open Subtitles لكننا الآن نصطاد ولا نحتاج إلى أية إلهاءات
    Daha çok dikkat dağıtıcı biri. Open Subtitles إنّها أقرب إلى كونها... إلهاءً
    - Ve bu şey dikkat dağıtıcı. Open Subtitles -و هذا الشيء يشتتني
    - Çok dikkat dağıtıcı. Gördün mü, Joe? Cuma bütün gece ayaktalar sonra cumartesi çalışıyorlar. Open Subtitles - ذلك مشتت جداً - أنهن مستيقظات طوال ليل الجمعة ومن ثم يذهبن إلى العمل يوم السبت
    Bir zamanlar onları istediğimi hatırlıyorum. Ama onlar sadece dikkat dağıtıcı. Open Subtitles أتذكر أنني أردتُ هذه الآمور مرةً لكنهم أداةٌ للإلهاء
    Deden burada olsaydı dikkat dağıtıcı şeylerin olmadığı bir yere gitmen gerektiğini söylerdi ve kütüphane bunun için fena bir yer değil. Open Subtitles أظن أن ما يقوله جدك هنا هو أنك يجب أن تذهب لمكان ليس به الكثير من الإلهاءات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد