Özür dilemek için gitmiştim. Bir içki ısmarlayıp eve döndüm. | Open Subtitles | ذهبت لأعتذر له, إشتريت له مشروبا, وبعدها ذهبت إلى المنزل |
Özür dilemek için odaya gittim, ama coktan intihar etmisti. | Open Subtitles | ثم رجعت لأعتذر لها، لكن في ذلك الحين وجدتها قد قتلت نفسها. |
Özür dilemek için tokalaştıktan sonra elimi sildiğim gaziyi aradık. | Open Subtitles | لقد اتصلنا بالجندي الذي مسحتُ مُصافحته في وقتٍ سابق للإعتذار. |
Otele dönünce, iyi geceler dilemek için Kelly'yi aradım. | Open Subtitles | إسمع , أنا .. عندما عدت إلى الفندق إتصلت بزوجتي لأتمنى لها أمسية سعيده |
Bu, sanat eserleri ellerinden korkunç şekilde alınanlardan af dilemek için atılan ilk adımdır. | Open Subtitles | هذه أول خطوة لتعويض أولئك الذين أخذ فنّهم بطريقة غير مشروعة |
Sadece bana mutlu Noeller dilemek için uğramış. | Open Subtitles | لقد أتصل ليتمنى لى عيد ميلاد سعيد |
Baksana, bunca yolu özür dilemek için geldim. | Open Subtitles | أتعرف , لقد أتيت كل هذا الطريق , فقط لأعتذر لك. |
- Merhaba, ben Rufus, geçen akşam yüzünden özür dilemek için tekrar arıyorum. | Open Subtitles | مرحبا انا روفيس اتصل مرة اخرى لأعتذر عن ليلة أمس مرة اخرى |
Gerçekten özür dilemek için aradım. Yani altında başka bir şey arama... | Open Subtitles | لقد إتصلت لأعتذر حقاً يعنى لا تظن شيئاً آخر بإتصالى |
Ayrıca bu fırsatı, eşim Ginger ve kendi adıma Özel Ajan Brian Shepard'dan özür dilemek için kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | وأنا ايضا اريد ان انتهز هذه الفرصة لأعتذر بالنيابة عن نفسي وعن زوجتي جنجر للعميل الخاص براين شيبرد |
Bu olayı, çok sevdiğim bir dostumdan özür dilemek için fırsat olarak görüyorum. | Open Subtitles | و ايضاً أرغب بانتهاز هذه الفرصة لأعتذر لصديقٍ عزيزٍ لي |
Buraya, Kaptan Kanca ve Zenci şeklindeki yorumlarımdan dolayı özür dilemek için geldim. | Open Subtitles | لقد اتيتُ لأعتذر عن بعض التعليقات التي قُلتها عن الكابتن هوك والاسود. |
Özür dilemek için geliyorsan, istemez. Çok teşekkür ederim ama olmaz. | Open Subtitles | و إذا اتيت للإعتذار فلا و شكرا لك شكرا جزيلا و لكن لا |
Özür dilemek için hazır olduğunda yemeğe inebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك النزول للعشاء ما إن تستعد للإعتذار إلى أختك |
Sizinle görüşemediğinden özür dilemek için 6:15'te aradı | Open Subtitles | نعم ، لقد إتصل الساعة 6.15 للإعتذار عن أنه غير قادر على الإجتماع بك |
Selam baba, sadece Noel'ini kutlayıp sana iyi tatiller dilemek için aramıştım. | Open Subtitles | مرحباً أبي، اتصلتُ لأتمنى لك عيد ميلاد مجيد وعُطلة سعيدة. |
Sana iyi şans dilemek için gelmiştim. | Open Subtitles | انا فقط أتيت لأتمنى لك الحظ الجيد الليلة |
Bana beni geri istediğini söyle, ben de sana iyi seneler dilemek için... hemen yola çıkayım. | Open Subtitles | أخبريني بإنك ... ستقبلين بعودتي وسأسرع إليكِ لأتمنى لكِ عيد رأس سنة سعيداً |
Özür dilemek için geldim. | Open Subtitles | -هنا لتعويض شرف |
Sadece bana mutlu Noeller dilemek için uğramış. | Open Subtitles | لقد أتصل ليتمنى لى عيد ميلاد سعيد |
Biraz konuşmama izin verirsen senden özür dilemek için burdayım. | Open Subtitles | هذا هو سبب رغبتي في الإعتذار لو كنت أعطيتني فرصة للحديث |
Özür dilemek için mi buradasın? | Open Subtitles | ماذا إذن , هل أنتِ هنا لتعتذري ؟ |
Otel müdürü oda karışıklığından dolayı özür dilemek için bunları gönderdi. | Open Subtitles | لكن المديرَ أرادَ للإعتِذار للمزيجِ أعلى بالغرفةِ. |