| Benden sorumlu kişi 'dillerini öğren ve Kilise kur' dedi. | Open Subtitles | طلب مني الرئيس ان اتعلم لغتهم و ان ابني كنيسة |
| Yani yenilik ve üretim için dillerini korumak zorundaydılar | TED | فليبدعوا ولينتجوا كان من الضروري أن يحافظوا على لغتهم. |
| dillerini öğren ve Kraliyeti kur. - Sorun var mı? | Open Subtitles | يجب ان يتعلموا اللغة و يبنوا المملكة, هل من اسئلة؟ |
| İftira atan dillerini masalarına çaktıktan sonra ses tellerini kopardı. | Open Subtitles | بعد أن ثبت ألسنتهم المفترية على مكاتبهم, مزق حبالهم الصوتية. |
| Beden dillerini gözlemleyerek ve gözlerine bakarak hamlelerini kafamda ölçmeye ya da ruh hallerini hesaba katmaya alışkındım. | TED | اعتدت على تقدير حركاتهم وتقدير حالاتهم العاطفية بمشاهدة لغة أجسادهم والنظر في أعينهم. |
| Hepsi dillerini ve kültürlerini korumak için mücadele veriyorlar. | TED | حيث كانوا جميعاً مضطرون للتعامل مع نفس الصراع للحفاظ على لغتهم وحظارتهم. |
| Onları fısıldaşırken yakalamanın dışında, gizli dillerini öğrenebilir ve kendi bakterilerimize fısıldar hale gelebiliriz. | TED | ولكننا لا نستطيع فقط القبض عليهم يتهامسون، يمكننا جميعًا تعلم لغتهم السرية ونتحول بأنفسنا لبكتريا متهامسة. |
| dillerini anlamıyorum ama ne dediklerini tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لغتهم لكن يمكنني الإعتقاد بما يقولون |
| Onun lanet ülkesinde sıkışıp kaldım, dillerini bilmiyorum. | Open Subtitles | انا عالق في هذه البلد لا أستطيع ان اتحدث لغتهم |
| 3 gün boyunca dillerini anlayamadığım insanların arasında dolaştım. | Open Subtitles | لقد تَنَقَلّتُ لـ3 أيام بين إناس لا أفهم لغتهم |
| dillerini biliyorum. Silahları ellerinden alınması gereken gerillalar var. | Open Subtitles | أنا أتحدث لغتهم هناك محاربون يجب أن ننتزع أسلحتهم |
| 17 Şubatla karşılaşabiliriz, ama dillerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | اذا اتصلنا بـ 17 فبراير اي احد منا لن يفهم اللغة |
| Rusya'ya gönderildiniz, dillerini orada öğrendiniz. | Open Subtitles | تم إرسالك إلى روسيا ، تعلمتِ اللغة الروسية |
| 2008 ve 2010 yılları arasında Harvard'ta bir merkez işlettim. Ve orada Michael Semple gibi Afgan dillerini akıcı bir şekilde konuşan, neredeyse ülkedeki her bölgeye seyahat etmiş insanlar vardı. | TED | لقد أدرت مركزاً في هارفرد من عام 2008 الى عام 2010 وكان هناك اشخاص مثل مايكل سيمبل الذي يتحدثون بطلاقة اللغة الافغانية والذين جالوا في كل مقاطعة من مقاطعات أفغانستان |
| Seni aldatmak için dillerini kullanıyorlar. Zehir dudakları üzerinde. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون ألسنتهم لخداعك سُّمُّ الثعابين فوق شِفاههم |
| Fransızlar dillerini kullanıyorlarmış diye duydum. | Open Subtitles | أعتقد بأن الفرنسيين كانوا محظوظين بإستخدام ألسنتهم |
| Kadimler yalnızca balina lisanını öğrenmeye değil, kendi dillerini onlara öğretmeye çalışmışlar onlara sesli ve görüntülü sinyaller yollayarak. | Open Subtitles | الإنشنتس لم يكونوا فقط يحاولون تعلم لغة الحيتان بل كانوا يحاولون تعليمهم لغتهم لهم من خلال ارسال اشارات سمعية وبصرية |
| Onlara dillerini konuşabilmeyi ne kadar çok istediğimi söyler misiniz? | Open Subtitles | رجاءً أخبري هؤلاء السيداتِ أَننا نتمنى لو نستطيع التحدث بلغتهم |
| Bana Almanca, Fransızca, Rusça, Macarca ...ve Slav dillerini öğretti. | Open Subtitles | علّمني الألمانية والفرنسية والروسيةوالمجرية.. اللغات السلافية |
| Çocukken diğer türlerin bütün dillerini de mi öğrendin? | Open Subtitles | أنتِ أيضاً تعلمتِ لغات جميع الفصائل الأخرى حينما كنتِ طفله ؟ |
| Ama üyesi olduğun bu kardeşlik sana insanların gırtlağından dillerini kesmeyi öğretiyor değil mi? | Open Subtitles | لكن تلك الأخوية التي تعمل معها لديك عادة قطع ألسنة الرجال من حلوقهم أليس كذلك؟ |
| Önce bu fanteziyi bozarak egemenliğini oluşturuyor sonra da ikinci adıma geçerek dillerini kesiyor. | Open Subtitles | و ما أن يثبت سيطرته بتحويل ذلك الحلم ثم ينتقل إلى الخطوة الثانية و هي إزالة اللسان |
| Yalnız, kaybolmuş, parasız, dillerini konuşamayan. | Open Subtitles | وحيده,ضائعه,من دون مال و لا اتحدث اللغه |
| 'İnelim ve dillerini karıştıralım ki birbirlerinin dilini anlamasınlar.' | Open Subtitles | هلم ننزل و نبلبل هناك لسانهم حتى لا يسمع بعضهم لسان بعض |
| Şu dillerini dışarı çıkarıp savaş dansı yapan kabileydi değil mi? | Open Subtitles | هو الأول الذي فعل هذا يرقصون وألسنتهم خارجة, أليس كذلك؟ |
| Dengeli bir çift dil bilen insan, iki dilde de hemen hemen eşit yeteneklere sahipken, dünyadaki çift dil bilen insanların çoğu dillerini farklı oranlarda biliyor ve kullanıyorlar. | TED | بينما يكون لدى ثنائيّ اللغة قدراتٌ متساوية في جميع المجالات في اللغتين، معظم ثنائيي اللغة حول العالم يعلمون ويستخدمون لغاتهم بنسبٍ متفاوتة |