ويكيبيديا

    "dinlerken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الإستماع
        
    • نستمع
        
    • استمعت
        
    • تستمع إلى
        
    • تستمعين
        
    • ونستمع
        
    • كنت أستمع
        
    • وكأنني أعرف
        
    • وأستمعنا
        
    • عند الاستماع
        
    • استمع
        
    • بالإستماع إلى
        
    • تسترقين
        
    Hatırlarsınız ki, sadece bir kaç sene önce haberler yalnızca bir kaç yerden tüketiliyordu: gazete veya dergi okurken, radyo dinlerken veya televizyon izlerken. TED تذكروا، قبلها بعدة سنين كان يتم إستقاء الأخبار من ثلاث مصادر فقط: قراءة صحيفة أو مجلة اخبارية أو الإستماع الى المذياع أو مشاهدة التلفاز
    Tüm bunları dinlerken ve düşünürken, Amerikalı kızlar üzerinde bir tür psikolojik klitoridektomi sergilediğimizi fark ettim. TED الإستماع إلى كل هذا والتفكير حوله بدأتُ أدركُ أننا نجري نوعًا من استئصال البظر النفسي للفتيات الأمريكيات
    Aynı şekilde müzik dinlerken de, onun tamamen buradan bize sunulduğunu varsayarız. TED بنفس الطريقة التي عندما نستمع الى الموسيقى، نفترض أنها كلها تأتي عبر هنا.
    Sonar ağlarından geçeceğiz, en büyük şehirlerine gideceğiz rock 'n' roll müziklerini dinlerken füze talimleri yapacağız. Open Subtitles و سنعبر شبكات راداراتهم و سوف نقف عند أبواب أكبر مدنهم و نستمع إلى موسيقى الروك بينما نُجري تدريبات إطلاق الصواريخ
    Tüm bu hikayeleri dinlerken gittiğim tüm kıtalarda her zaman anlayamıyordum çatışmalarının koşulları karmaşıktı. TED عندما استمعت لتلك القصص حيثما ذهبت في القارات, استطعت دائما ان افهم الملابسات المعقدة لصراعاتهم,
    Ev sisteminde stereo bir şey dinlerken, iki kulağınız iki hoparlörü de duyuyor. TED عندما تستمع إلى الستريو في نظام منزلك تستمع أذنيك إلى كلتا مكبري الصوت
    Seni uyaririm, dinlerken birsey icmediginden emin ol. Open Subtitles ويجب ان احذرك لا تشربى اى شئ وانت تستمعين اليهم
    Dürüst olun, burada başkalarının sorunlarını dinlerken güldürebilir ya da uyuklayabilirsiniz ama şu adam haklı. Open Subtitles لنكن صريحين , عندما نجلس هنا ونستمع إلى مشاكل الآخرين ربّما تبتسم وتومئ برأسك ولكنّه على حقّ
    Seni dinlerken kendimi çaresiz hissederdim, artık hissetmiyorum. Open Subtitles الإستماع لك أحسسني باليأس .ولكن ليس بعد الآن
    Ciddiyim. Orada seni dinlerken, onun hayatıyla tamamen ilgiliydin. Open Subtitles . أنا جادة . الإستماع إليك فى ذلك الإجتماع
    Birbirinizi dinlerken durdu. Yaygındır. Open Subtitles . لقد توقفتما عن الإستماع لبعضكما ، هذا أمر شائع
    Orada oturup Noel şarkıcılarını dinlerken, Brian'a her şeyin bittiğini, sorunların düzeleceğini söylemek istedim. Open Subtitles وكما جلسنا هناك نستمع للمغنين رغبت بأن اقول لبراين أن الوضع انتهى وكل شيء سيكون على مايرام
    Bir de beraber müzik dinlerken ki görüntümüz vardı ve sanki birbirimize aşığız ama farkında bile değil gibiydik. Open Subtitles وهناك واحدة حيث كنا نستمع إلى الموسيقى وكأنه وكأننا واقعين بالحب
    Güzel bir yolda radyo dinlerken kuzeye doğru gittiğimizi. Open Subtitles نستمع إلى الراديو. ونقود السيارة في طريق جميل. ربما نحو الشمال.
    Kendisini dinlerken, bu durumun hiçbir liderin karşılaşmaması gereken TED و عندما استمعت إلى الرئيس تونغ يصف الوضع، شعرتُ حقًا أن هذه هي المشكلة التي لا يتوجب على أي زعيم مواجهتها.
    O üzgün, zavallı adamı dinlerken gözlerine bakmayı reddeden insanların günahlarını niçin üzerine aldığını ve benim günahlarımı almaya gelmesinin ne kadar süreceğini merak ettim. Open Subtitles مثلما استمعت لذلك الرجل التعس الحزين أستغرب : لماذا يتحمل خطايا الناس الآخرين
    Gerçekte de bu aslında şu anda benim konuşmamı dinlerken sizlerin beyinlerine olan şey. TED وفي الواقع، هذا هو بالضبط ما يحدث الآن في دماغك حينما تستمع إلى صوتي وأنا أتكلم.
    Sesimi dinlerken saate odaklanmanı istiyorum. Open Subtitles بينما تستمعين لصوتي ، أريدك أن تركزي على الساعة
    Sanırım biz arkadaşlarla oturmuş futbol izleyip bir yandan da Worldspace radyosundan iyi müzikler dinlerken savaş başladı TED كنا نجلس مع بعض الاصدقاء ونتابع مباراة كرة القدم , ونستمع لبعض الموسيقى على إذاعة وورلد سبيس , عندما بدأت , على ماأذكر.
    Teşekkürler ama aslında buraya ailemi duvardan dinlerken yanlış duyduğumu söylemeye gelmiştim. Open Subtitles شكراً, لكنني أتيت لهنا لأخبرك أنني أخطئت السمع حينما . كنت أستمع لوالديّ من خلال الحائط
    Bana işinle ilgili terimlerden biraz bahsetmek ister misin? İnsanları dinlerken ne hakkında konuştuklarını anlayayım. Open Subtitles أيمكنك تعريفي ببعض مصطلحات رجال الأعمال بحيث أبدو وكأنني أعرف ما نتحدث عنه
    Geçen hafta bir sandviç tüttürüp Pink Floyd'un Dark Side of the Moon'unu dinlerken The Wizard of Oz'u izlediğimizi hatırlıyor musun? Open Subtitles وأستمعنا لـ(دارك سايد أوف ذا مون) لـ(بينك فلوي) أثناء مشاهدة (ساحر أوز)؟
    dinlerken ağladığını gördüm. Open Subtitles حسناً .. لقد رأيتُك تبكين عند الاستماع اليه
    Biraz önce dinlerken duydum; Kamp ateşi benzetmesine bayıldım, benimki de onun gibi. TED كنت استمع لك قبل قليل، أحببت القياس على المعسكرات كتشبيه، أنا استخدم قياسا مشابها.
    Kapanış ifadesini dinlerken benim bile onu salıveresim geldi bir şey hariç: Open Subtitles بالإستماع إلى حجته أنا بنفسي كنت سوف أجعله يمضي بطريقه
    Peki, Derek'in telefonlarını dinlerken kaç kez yakalandın? Open Subtitles كم مرة قبضة عليك "ديريك " وأنت تسترقين السمع الى اتصالاته الخاصة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد