| Eğer beni dinlersen ve dediklerimi yaparsan bu görevi tamamlayacağız. | Open Subtitles | اذا استمعت الي وفعلت ما أقول لك سنكمل هذه المهمة |
| Değişiklik olsun diye birini dinlersen... seni bekleyen güzel şeyler olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | اذا استمعت لشخص ما للتغيير سوف تدركين مدى اندفاعك |
| Eğer doktorları dinlersen yaşlıların her zaman hasta olduğunu sanırsın. | Open Subtitles | إن أصغيت للطبيب ستظن أن المسنين مريضون دائماً. |
| Şu canavarları dinlersen eğer sana ne yaparım biliyor musun? | Open Subtitles | إذا إستمعت لهؤلاء العجائز مرة أخرى أتعلمين ماذا سأفعل بك؟ |
| Söyleyeceklerimi çok iyi dinlemeni istiyorum. İyi dinlersen, başına kötü bir şey gelmez. Anladın mı? | Open Subtitles | أريدكَ أن تصغي جيّداً إلى ما سأقوله، وإن فعلتَ ذلك فستكون بخير، مفهوم؟ |
| Yani buradan çıkabilirsin ama ancak ve ancak beni dinlersen. | Open Subtitles | ليس الجحيم، ما يعني أنكِ مازال لديكِ فرصة من الخروج من هنا ليس فقط إذا ما استمعتِ |
| Beni dinlersen, canını kurtarabilirsin. | Open Subtitles | اذا أستمعت لنصحى أنت سَتَكُونُ قادر على إنْقاذ نفسك. |
| Eğer beni biraz dinlersen senin için bazı cevaplarım olabilir. | Open Subtitles | ليس حتى تسمعيني إن كان لديكِ وقت للإستماع لربما لديّ بعض الأجوبة لكٍ |
| Bir şarkıyı gereğinden çok dinlersen güzel gelmeye başlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ كَيفَ هو، نيك. تَستمعُ إلى أيّ قطعة موسيقى طويلةِ بما فيه الكفاية، يَبْدأُ ظُهُور جيدَ. |
| Çünkü dinlersen, yani gerçekten dinlersen ne olur, biliyor musun? | Open Subtitles | لأنك إذا استمعت، أعني إذا استمعت جيداً، تعرف ما يحدث إذاً؟ |
| Soğukta bekleyeceğine, gidip içeride radyo dinlersen senin için daha iyi olur. | Open Subtitles | ماذا؟ سيكون من أفضل لكِ لو استمعت للراديو |
| Eğer dinlersen bu durumdan kurtulmana yardım ederim. | Open Subtitles | فقط إستمع لي , لو استمعت لي سأقوم بمساعدتك للرحيل من هنا |
| Eğer dinlersen bu durumdan kurtulmana yardım ederim. | Open Subtitles | فقط إستمع لي , لو استمعت لي سأقوم بمساعدتك للرحيل من هنا |
| Plağı sonuna kadar dinlersen ölürsün. | Open Subtitles | إذا استمعت لنهاية هذه الأغنية فسوف تموت. |
| Ama eğer beni dinlersen, çaba gösterirsen erkek gibi davranır ve bana güvenirsen bir şansın var. | Open Subtitles | لكن إن استمعت لي، و عملت بجد، و كنت قويًا و وثقت بي، فقد تتمكن من هذا. |
| Hepsi de oldukça birbirlerine benziyor. Eğer insanları dinlersen, sana kim olduklarını anlatırlar. | Open Subtitles | كلها نفس الشيء الناس يقولون لك من هم لو أصغيت |
| Eğer dikkatlice dinlersen, şu anda bile tartıştıklarını duyabilirsin. | Open Subtitles | إذا أصغيت جيدأ يمكنك أن تسمعهم يتجادلون الآن |
| Dikkatli bir şekilde dinlersen küçük çocukların 'yemek ne zaman' diye soruşunu soyabilirsin. | Open Subtitles | و أن أصغيت اليه بإنتباه يمكنك ان تسمعي أطفالا صغارا يسألون متى موعد العشاء؟ |
| Eğer dikkatlice dinlersen, titreşimini duyabilirsin. | Open Subtitles | إذا إستمعت بإمعان إليه، سيمكنك سماعه يهتزّ |
| Çünkü bunu elde edebilirsin. Tabii ki beni yanından uzaklaştırmak yerine, egonu bir kenara koyup beni dinlersen. | Open Subtitles | لان ذلك ما ستنالينه إن تركت تعنتك جانبا و إستمعت إلى |
| Eğer dinlersen, insanların sana bir şeyler anlattığını biliyor muydun? Eyvah eyvah! Arkadaşlar birbirleriyle konuşur ama gerçek arkadaşlar dinler. | Open Subtitles | تعلم انك عندما تصغي لاحدهم , يحدثك عن اشياء الاصدقاء يتحدثون لبعضهم , لكن الاصدقاء الحقيقيين يصغون |
| Büyüklerini dinlersen daha iyi olur | Open Subtitles | عليك أن تصغي لمن هم أكبر منك سناً |
| Beni bir dinlersen, ben çocuklarının babasıyım! Scar, izin ver... | Open Subtitles | ... إذا استمعتِ إليّ، أنا والد أطفالك، سكار، دعيني |
| -Bu iyi bir fikir. -İyi dinlersen ne kadar iyi olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | هذه فكرة جيدة – لو أستمعت ستجدها فكرة جيدة للغاية – |
| - Eğer dinlersen, ben... | Open Subtitles | - إذا فقط أعطيتينى فرصة للإستماع لى ... |
| Dikkatli dinlersen, tüylerimin ürperdiğini duyabilirsin. | Open Subtitles | إذا تَستمعُ بعناية جداً... ... أنتيُمْكِنُأَنْتَسْمعَفيالحقيقة زَحْف جلدي. |