| Bu direği ne zaman çıkaracaksınız? | Open Subtitles | هل ستقومون بانتزاع هذا العمود مننا في أيّ وقت قريب؟ |
| Sonra diğer hastadaki direği sabit tutabilliriz. | Open Subtitles | حينها يمكننا ابقاء العمود ثابتاً بالنسبة للآخر |
| Çok güçlü bir direği var Kuş kadar zarif. | Open Subtitles | لها سارية عجيبة غير ملحوظة بينما نسرع . إرفع الشراع |
| Aynı zamanda üç kurban ve bayrak direği de görüş hatında. | Open Subtitles | صحيح ؟ و أيضاً لها رؤية مع كل ضحاينا الثلاثة و سارية العلم |
| İspanyol Sömürgeciler, gittikleri yerlerde, uyarı olsun diye kırbaçladıkları yerliler için bu direği kullanırlardı. | Open Subtitles | الإحتلال الإسباني اعتاد أن ينحتها على أعمدة البريد.. ليلفتوا نظر المحليين إليه كتحذير. |
| İşbirliği, değil mi? Şu bayrak direği gibi. | Open Subtitles | تريد معاونتى لك أليس كذلك مثل السارية التى هناك |
| Şu direği çekebilirsek oraya inebilirim. | Open Subtitles | إن استطعنا تحريك الصاري أظنّني أستطيع النزول من هناك |
| Bu gelişmekte olan toplumlarda toplumun direği kadınlar, ama sokakları tutan hala erkekler. | TED | عندما تذهب الى تلك المجتمعات النامية, تكون المرأة هي عامود المجتمع, لكن الرجال هم من يسيطرون على الشوارع. |
| Şöyle bir bakınca elektrik direği kadar uzunsun Ama yine de işe yaramazsın. | Open Subtitles | اعتقد انك طول العمود الكهربى لكنّك تافه جدا. |
| O direği koymama izin verselerdi Markalı Brandy striptizci adım olacaktı. | Open Subtitles | "المشروب الفاخر" سيكون إسمي كمتعرية إذا سمحتي لي بوضع ذلك العمود. |
| Öncelikle ilk direği geçiyor, sonra şunu geçiyor ve üç kere dolaştıktan sonra bitiş çizgisine geliyorsunuz. | Open Subtitles | تذكروا ، لفوا حول العمود الأول ... ثم إلـى هذا ، ثم عودوا وكرروها ثلاث مرات وهنا النهايّة |
| Bu direği indirmemiz lâzım. | Open Subtitles | علينـا فحسب أن نزيح هذا العمود |
| Maria'nın kafatasının yatak direği tarafından nasıl çatlatıldığını hala çözemedik. | Open Subtitles | مازلنا لا نستطيع أن نعرف كيف أن جمجمة ماريا تحطمت بواسطة سارية السرير |
| Vinç, inşaat alanı treyler, bayrak direği. | Open Subtitles | رافعة. موقع البناء. المقطورات، سارية العَلم. |
| Bay Tyler, Ufuk hattında bir gemi direği görünüyor! | Open Subtitles | سيد تيلر , ارى سارية على الافق |
| 100'den fazla destek direği, bu gizli kameralar için saptama noktası sağlıyor. | Open Subtitles | فوق 100 أعمدة توفر نقاط الربط للكاميرات السريّة |
| "Dört mısralık şarkı" yatağın kenarındaki dört direği işaret ediyor olabilir. | Open Subtitles | "ألاغنية بأربعة أجزاء" يمكن أن تشير الى الأربعة أعمدة للفراش |
| Buradaki anten direği, Empire State Binası'nın görkemini taçlandıracak. | Open Subtitles | وهنا, القطعة المتوجة لبناء الآمبير ستايت, السارية بنفسها |
| - direği kaybetme riskini göze almadan açılamayız. | Open Subtitles | ليس بمخاطرة كبيرة بفقدان هذا الصاري |
| Striptiz direği olsun, kötü ışıklandırma olsun bunun, büyük kapılar açacağını sanan hayalperest bir kız olsun. | Open Subtitles | عامود رقص ، إنارة سيئة فتاة متوهمة تظن أن هذه خطوة بداية نحو النجومية |
| Sen burada olduğuna göre, bayrak direği olması gerektiği gibi çıplaktır. | Open Subtitles | طالما أنك هنا، فسارية العلم فارغة، كما ينبغي |
| Biz şişeyi vurmuyoruz, direği vuruyoruz. | Open Subtitles | لا نريدك ان تصوب على القنينة بل على العارضة |
| Bir çok şey öğrettim. Daha ne yapayım? Elektrik direği gibi dikiliyor. | Open Subtitles | علمته الكثير والآن انظري يقف كعمود النور |
| Bayrak direği'nde oynayan adam. | Open Subtitles | (البطل في فيلم (شافت |