| Dün gece söyledim ya, bunlar Direnişçiler için şifreli mesaj. | Open Subtitles | كما أخبرتك من قبل هذه رسائل بالشفرة إلى رجال المقاومة |
| Fakat Direnişçiler'den bir adamla görüşmeye giden babamdı. | TED | ولكنه هو من ذهب لمقابلة الوسيط من قبل المقاومة |
| Direnişçiler Nazileri tutukladı ve kadın işbirlikçileri cezalandırdı. | Open Subtitles | قام أفراد المقاومة بأعتقال النازيين الباقيين ومعاقبة النساء المتعاونات معهم علناً |
| Kliniğe saldırı düzenleyip Direnişçiler tarafından yapılmış süsü vermeyi planlıyorlardı. | Open Subtitles | إنهم هم كانوا يخططون لمهاجمة العيادة. وجعلها تبدو من فعل المتمردون. |
| Direnişçiler tarafından gizlice çekilen resimler bunlar. | Open Subtitles | صور المراقبةَ اُخذت من قبل المُتمردون |
| Direnişçiler şehri kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | تحاول المقاومة المدينة تحرير المدينة بنفسها |
| Direnişçiler beni yakaladı ve ana işlemcimi yeniden programladı. | Open Subtitles | المقاومة أسرتني ، وأعادت برمجة وحدة معالجتي المركزية |
| Direnişçiler sınırı geçti. İntihar bombalamaları. | Open Subtitles | لقد تعدت المقاومة الحد الفاصل بالعمليات الإنتحارية |
| Direnişçiler bu bölgedeki yerel yaratıklara biniyorlar ve bu izler taze. | Open Subtitles | مقاتلوا المقاومة يمتطون مخلوقات موطنها هذه المنطقة وهذه الاثار حديثة |
| Ancak, olayın arkasında Cumhuriyet Muhafızları mı yoksa Direnişçiler mi var, bu konuda emin değiliz. | Open Subtitles | لكنّا لسنا متأكدين إذا كان الحرس الجمهوري وراء ذلك أو المقاومة الأهلية |
| Apartmanımın hemen yanında Direnişçiler vardı. | Open Subtitles | كان هنالك مقاتلون من المقاومة قُرب مبناي. |
| Direnişçiler de Sadıklar tarafından yakalandığında geri dönmüyor. | Open Subtitles | ومقاتلو المقاومة لا يرجعون أبدًا حينما يأسرهم المواليون. |
| Kuzeydoğu tarafında 6 kilometre ötede, fabrikada Direnişçiler var. | Open Subtitles | عناصر المقاومة موجود بمصنع يبعد 6.5 كيلومتر بالشمال الغربي |
| Direnişçiler kamyonu bir şekilde durdurdu. | Open Subtitles | مجموعة من المقاومة تمكنت من إيقافِ الشاحنة |
| Sadece Direnişçiler haber yapacak kadar cesur. | Open Subtitles | المقاومة الوحيدة، هم الشجعان كفايةً ليصبحوا مراسلين |
| Direnişçiler grev ve sabotaj çağrısında bulundu. | Open Subtitles | المقاومة دعت للأضراب وعمليات التخريب |
| Ücretleri, hâlihazırda Almanlar tarafından zorunlu olarak çalıştırılmak istenen 300.000 kişinin saklanmasına ön ayak olan Direnişçiler tarafından sahte kıymetli evraklar kullanılarak ödendi. | Open Subtitles | بأستخدام عملات نقدية مزورة تمكنت المقاومة من دفع رواتبهم والتى نجحت حتى هذه اللحظة فى إخفاء ثلاثمائة ألف رجل مطلوبين للعمل الأجبارى فى لدى الألمان |
| Leni, ben Direnişçiler için çalışıyorum. | Open Subtitles | ليني .. يا عزيزتي ...أنا أعمل لصالح المقاومة |
| Ermeni Direnişçiler şehir merkezini ele geçirdiler ve Rus ordusu sınırı geçip onlara katılana kadar ellerinde tutmayı planlıyorlar. | Open Subtitles | لقد سيطّر المتمردون الأرمان على وسط المدينة وخططوا للاستيلاء عليها حتى تعبر القوات الروسية الحدود وتلتحق بهم |
| Direnişçiler Kutsal Haç Kilisesini, iki nazi merkezini ele geçirdi. | Open Subtitles | اتخذت المتمردون كنيسة القديس الصليب، |
| Direnişçiler geldi. | Open Subtitles | المُتمردون بالداخل. |
| Avcumun içi küçük bir vadi, Direnişçiler... | Open Subtitles | هم حفنة من بقايا غائط. متمردين. |