Thermopylae diye bir yerde bir zamanlar bir savaş olmuş. | Open Subtitles | كان هذا في معركة سابقة في مكان يدعى ثيرموبيلا |
Yarın gece Manhattan'da porno video fuarı diye bir yerde filmlerini imzalayacakmış. | Open Subtitles | سوف يقوم بالتواقيع ليلة الغد في مانهاتن في مكان يدعى معرض أفلام البالغين |
O ve bazı arkadaşları Stillman diye bir yerde yemek yemişler ve kaçmışlar. | Open Subtitles | هو وبعض من رفاقه تناولوا طعام العشاء، وتهرّبوا في مطعم في (ستيلمان). |
armitige'de bougie fondue diye bir yerde olacagim. Biliyorsun şatafatsiz gibi görünür. | Open Subtitles | وأود أن تكون في مطعم في فرنسا Armatige. |
Porter Starr diye bir yerde çalışan bir Selena Callaway var. | Open Subtitles | (حسناً ، توجد (سيلينا كالواي تعمل في مكان يسمى (بورتر وستار) |
John'ın kardeşi Darhk'ı Stonehaven diye bir yerde bulabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | قال شقيق (جون) إنّنا قد نجد (دارك) في مكان يسمى (ستونهايفن). |
Bütün stajyerlerin katılacağı bir davetti. "Ginger" diye bir yerde. | Open Subtitles | لقد كان إحتفال لكل الأطباء الجدد في مكان يدعى "جينجر" |
Bir sonraki gün de Osuna diye bir yerde Daisy'yle. | Open Subtitles | و فى يوم تالى , مكان يدعى أوسونا مع(ديزى)ِ |
- Lucy's diye bir yerde. | Open Subtitles | في مكان يدعى لوسي. |
Benim yedi, sekiz yaşlarında Foto Turgut diye bir yerde çekilmiş bir fotoğrafımı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين صورة لي... عندما كنت في الثامنة من العمر... اخذتها في مكان يدعى (توركات للتصوير)؟ |