| Yani geçici olaraktı ama oldu. Doğru kişiyle karşılaştım çünkü. | Open Subtitles | أعني تغيّرت مؤقتًا، لكنّي تغيّرت، الأمر تتطلّب دعم الشخص المناسب. |
| Henüz Doğru kişiyle karşılaşmamış olabileceğini hiç düşündün mü? | Open Subtitles | ألم تفكرين بأنه ربما لم تقابلين الشخص المناسب بعد؟ |
| Doğru kişiyle biraz pizza ve bir şişe şarap. | Open Subtitles | بعض البيتزا وزجاجة النبيذ مع الشخص المناسب |
| Ama Doğru kişiyle asla bu şekilde tanışmayacaktım | Open Subtitles | ولكني أعرف بأنني لن أقابل الرجل المناسب بهذه الطريقة |
| Doğru kişiyle tanışınca böyle yaptığım için o da memnun olacaktır. | Open Subtitles | ،عندما أقابل الرجل المناسب سيسعد أني فعلت، كذلك |
| Bilemiyorum...hiç yerleşmeyeceğimi söylerdim ama son zamanlarda Doğru kişiyle tanışırsam düşünüyorum... | Open Subtitles | لا أعلم.. إعتدت على أن أقول أني لن استقر أبدا ولكن مؤخرا فكرت في لو أنني قابلت الشخص الصحيح.. |
| Ama Doğru kişiyle birlikteysen ve bu kişi değişirse yeniden Doğru kişiyle tanışmış olursun. | Open Subtitles | ولكن اذا كنتي مع الشخص المنشود وتغير تلتقين الشخص المنشود مرة أخرى |
| Yani elinden geldiğince. İşte o an Doğru kişiyle olduğumu anladım. | Open Subtitles | حسنا، تعلمين، قدر ماتستطيع. حينها علمت أنني مع الشخص المناسب. |
| Doğru kişiyle 70 yıl sonsuz gibi gelebilir. | Open Subtitles | سبعين سنة مع الشخص المناسب قد تعادل الأبد. |
| Bilmem. Doğru kişiyle özel bir anı. | Open Subtitles | لا أعرف ، مناسبة مميزة مع الشخص المناسب |
| Doğru kişiyle tanıştıysan değilmiş. | Open Subtitles | -و كنت على خطأ ؟ -إلا إذا قابلت الشخص المناسب |
| Doğru kişiyle karşılaşmamışsın. | Open Subtitles | والذي هو لم اجد الشخص المناسب بعد |
| Belki de henüz Doğru kişiyle tanışmamışsındır. Gerçekten çok iyi bir insansın. | Open Subtitles | ربما انت فقط لم تقابلين الشخص المناسب |
| - Ama Doğru kişiyle tanışmak diye bişey var bence | Open Subtitles | فلا أهمية لذلك حتى أجد الرجل المناسب |
| Eminim henüz Doğru kişiyle tanışmamışsınızdır. | Open Subtitles | أوقن أنّك ما التقيتِ الرجل المناسب بعد. |
| - O zaman Doğru kişiyle konuşuyorsun. | Open Subtitles | -أنت تكلمين الرجل المناسب -من قال ذلك؟ |
| Sheldon, Doğru kişiyle birlikteysen sorun çıkmaz. | Open Subtitles | شيلدون ان كنت مع الشخص الصحيح سيكون الامر على ما يرام |
| Bu Doğru kişiyle paylaşman gereken bir şey olmalı. | Open Subtitles | إنه شيء تشاركينه مع الشخص الصحيح |
| Doğru kişiyle seks yapmak çok önemli. | Open Subtitles | وممارسة الجنس مع الشخص الصحيح أمر مهم |
| Ne cüretle Doğru kişiyle tanışmak hakkında benimle konuşursun? | Open Subtitles | كيف تجروء عن التحدث بأنك ألتقيت الشخص المنشود |
| Ve yanınızda Doğru kişiyle yatacak kadar şanslıysanız, ertesi sabah yataktan çıkmanız için hiçbir neden yoktur. | Open Subtitles | لو كُنتَ مَحظوظاً ليكونَ معكَ الشخص المُناسب بجانبِك، اللعنة لا يوجدُ سببٌ يدعوكَ للنهوضِ من ذلكَ السرير في الصباح |