| doğumgününde seni üzgün görmek pahasına. | Open Subtitles | فى المجازفة برؤية منزعجاً فى يوم عيد ميلادك |
| "Kate, bebeğim. doğumgününde, yanında olamayacağım için gerçekten çok üzgünüm." | Open Subtitles | العزيزة كاتي, اشعر بالاسف حقيقة لانني لن اتمكن من التواجد معك في عيد ميلادك |
| Larry'nin bir doğumgününde babam bu treni ona vermişti. | Open Subtitles | أبي أعطى لاري هذا القطار بأحد أيام عيد ميلاده |
| Sen ve Karma, onun doğumgününde çöpçü avını geceyarısına kadar oynardınız. | Open Subtitles | أنت وكارما عادة لاتنهيان لعبة تفتيش عيد ميلادها حتى منتصف الليل. |
| Ve--ve dişardaki yüzme havuzunda kocam, kizimin doğumgününde kalp krizi geçirip boğuldu. | Open Subtitles | و هناك بالخارج حيث بركة السباحة حيث غرق زوجي في عيد ميلاد ابنتي |
| doğumgününde pastanı mahvetti... | Open Subtitles | .هي مَن أفسدت كعكة عيد ميلادكِ |
| babanın doğumgününde bile saçma sapan konuşuyor? | Open Subtitles | انها تَتكلّمُ بالهراء حتى فى عيدِ ميلاد ابى؟ |
| Demek, Er Jung kendi doğumgününde böylece ölmüş oldu. | Open Subtitles | وهكذا كانت نهاية الجندي جونغ في يوم ميلاده . |
| 15 yılda sadece doğumgününde güzel bir kart ve hediye. | Open Subtitles | كل ما تعرفينه كارت تهنئة وهدية لطيفة في عيد ميلادك الـ 15 |
| 15 yılda sadece doğumgününde güzel bir kart ve hediye. | Open Subtitles | كل ما تعرفينه كارت تهنئة وهدية لطيفة في عيد ميلادك الـ 15 |
| Aslında bunu doğumgününde söyleyecektim ama böylesi çok daha eğlecenceli oldu. | Open Subtitles | كنت أنتظر لأخبرك في عيد ميلادك لكن هذا اكثر متعة |
| özelliklede aşk hayatım en azından bir tane var bende seninki nerede doğumgününde? | Open Subtitles | ليس كل شي عنك ياماندي ,وخاصة حياتي الجنسية على الاقل لدي واحدة أين صديقك في عيد ميلادك ؟ |
| doğumgününde sadece sen ve ben lunaparka gideriz. Bütün oyuncaklara bineriz. | Open Subtitles | نزهة إلي مدينة الملاهي فى عيد ميلادك فقط أنت و أنا ,كل الألعاب والعروض الفكاهية |
| ve sadece gerçek doğumgününde sayılır. | Open Subtitles | و الأمر يحسب فقط عندما يكون يوم عيد ميلادك |
| On bir rozet ve düdük aldık doğumgününde. | Open Subtitles | لقد أشترينا له شارة و صافرة فى عيد ميلاده |
| Ben kimseyi doğumgününde aramıyorum, onlar beni niye arasın? | Open Subtitles | ولا أنا اتصل بأحد في عيد ميلاده لم يجب عليهم الاتصال بي؟ |
| Bir erkeğe doğumgününde verilebilecek en rezil haber. | Open Subtitles | هذا خبر من الجحيم ليصّل لرجل فى عيد ميلاده |
| Yeğenim Emily'ye 18'inci doğumgününde vermiştim. | Open Subtitles | لقد اعطيتها لابنة اخى ايميلى فى عيد ميلادها ال 18 |
| Küçük kızımın doğumgününde onu görüp hediyesini bile veremiyorum, değil mi? | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أرى ابنتى الصغيرة فى يوم عيد ميلادها بدون أن أجلب لها هديتها, الآن هل يمكننى؟ |
| Ve büyükannemin doğumgününde yanına gitmeyi reddediyorum. | Open Subtitles | وإني أرفض الذهاب لزيارة الجدة في عيد ميلادها |
| Dedemin doğumgününde tanışmıştınız. | Open Subtitles | تقابلتِ معه في عيد ميلاد جدي |
| doğumgününde elbette ki evde olacağım. | Open Subtitles | بالطبع عدت من أجل عيد ميلادكِ |
| Bebeğin ilk doğumgününde mi? | Open Subtitles | في عيدِ ميلاد الطفل الرضيعِ الأولِ؟ |
| Bir adamı doğumgününde kovamam. | Open Subtitles | لا استطيع طرد شخص في يوم ميلاده. |