| P.T. Barnum haklıymış. "Her an bir gerzek doğuyor." | Open Subtitles | بارنوم كَانتْ صحيحةَ بقولها بأن كل دقيقة يولد مغفل جديد |
| Büyük bir ders günü olacak. Her dakika yeni bir enayi doğuyor. Biz de onların neyi varsa alacağız. | Open Subtitles | هناك رضيع يولد كل دقيقة، و سننالُ كلَ ما يحصلون عليه. |
| Her gün güneş daha geç doğuyor ve daha erken batıyor. | Open Subtitles | وكل يوم الشمس تشرق متأخرة وتغرب في أقرب وقت, كل يوم |
| Her beş saniyede bir romantizm doğuyor. Her kalp atışında. | Open Subtitles | الرومانسيه تولد كل خمس ثواني في قلب الناس |
| Ve hiç kimse tersini söyleyemiyor, çünkü son... 10 senede ki çocukların hepsi komalı doğuyor. | Open Subtitles | وهناك من يقول ان هناك خطأ عند ولادة كل طفل في العشر سنوات الاخيره فاقدين الوعي |
| Güneş doğuyor. Bu saatte babam tarlada olurdu. | Open Subtitles | أوه ، شروق الشمس ، فى هذا الوقت كان أبى يكون فى الحقول |
| Söyledikleri doğru olmalı: "Her saniye yeni bir insan doğuyor." | Open Subtitles | لابد أن ما يقولون حقيقي "يولد محتال في كلّ دقيقة" |
| Demek istediğim, saat başı 10.000 bebek doğuyor. | Open Subtitles | النقطة التي تهمني هي انه في كل ساعة يولد 10,000 طفل |
| Avatar öldüğünde, sıradaki diğer ulusta yeniden doğuyor. | Open Subtitles | عندما يموت الآفاتار يولد من جديد في الأمة التالية في الحلقة |
| Sana özel doğmamı söylüyordun şimdi de her yerde doğuyor diyorsun. | Open Subtitles | بينما أنت طلبت أن تشرق بجانبك فقط و تقول أنها تُشرق في كل مكان الآن؟ |
| Yani güneş tam doğudan değil, doğunun biraz güneyinden doğuyor. | Open Subtitles | لهذا لم تشرق الشمس من الشرق لكن قليلاً من جهة الجنوب |
| Yeterince yoruldum yatağa geri gidip uyuyacağım,Güneş doğuyor . | Open Subtitles | أكون متعبا وأخيرا أذهب إلى النوم فإذا بالشمس تشرق |
| Goa'uld, kraliçesinin aklı ve bilgisine sahip olarak doğuyor. | Open Subtitles | سلالة الجواؤلد تولد بذكاء و معرفة ملكتهم |
| Ve orada bir yerlerde yıkıntılardan gezegenler oluşuyor gözlerimizin önünde doğuyor. | Open Subtitles | ..وفي مكان ما هناك تتشكل من ذلك الحطام كواكب .تولد أمام ناظرينا |
| Sosis köpekleri öyle mi doğuyor, yoksa sonradan mı sosis oluyorlar bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى إذا كانت تلك الكلاب اللتي تشبه النقانق تولد هكذا أو انها تكون طبيعيه و بعد ذلك تشبه النقانق |
| Bütün kötü dâhiler böyle doğuyor işte. Sen de kokuyu aldın mı? | Open Subtitles | جسناً ، هذه هي طريقة ولادة الشيطان العبقري |
| Anladım ki bazı yaratıklar herkesin sevgisini kazanmak için doğuyor. | Open Subtitles | أنا أدرك أن بعض المخلوقات ولادة وتحصل كل الحب |
| İsmi Heba. Harika bir kar kraliçesi. Bir gülüşü var ki, sanki buz kütlesine güneş doğuyor. | Open Subtitles | إنها ملكة ثلج عملاقة وإبتسامتها مثل شروق الشمس على الجليد |
| Batı yakasında güneş kaçta doğuyor? | Open Subtitles | ما موعد شروق الشمس على الساحل الشرقي؟ |
| Adam, gitmeliyiz. Güneş doğuyor. Hadi! | Open Subtitles | اّدم علينا أن ننتهى بسرعة, فالشمس على وشك الشروق |
| Gün doğuyor ve ben eve gitmek istiyorum | Open Subtitles | "تعال يا ضي النهار، أود العودة لبيتي" |
| Yani, etrafta bebekler doğuyor ve sular geliyor hem ona ne diyeceğimi bile bilemiyorum. | Open Subtitles | أعني , الطفل سيولد وماء الرحم انسكب للتو و على أي حال لا اعلم ما الذي سأقول له |
| Güneş doğuyor. | Open Subtitles | بدأت الشمس بالشروق |
| Ne çok insan doğuyor ve ölüyor, değil mi? | Open Subtitles | إذاً الكثير يولودون ويموتون, أليس كذلك؟ |
| Ve Billy Ray Cyrus'in. Bir Yıldız doğuyor gibi. | Open Subtitles | مَع بيلي راي سيروس "إنها من نوع " ولاده نجم |
| Onun hayatta olduğu da benim içime doğuyor. Biliyorum işte. | Open Subtitles | حسنٌ، يمكنني أن أحسّ في عظامي بأنّه حيّ أعرف ذلك فحسب. |
| Latin ve siyahi çocukların çoğu evli olmayan annelerden doğuyor. | TED | معظم اطفال الهسبانو و الافارقة يولدون اليوم لأمهات غير متزوجات |
| Olu Nuremberg'de doğuyor ve 10 yaşına kadar orada yaşıyor. | TED | ولد أولو في نورمبورغ وعاش حتى سن العاشرة. |
| Yardım çağırmadan ölmüş olurlar. Güneş doğuyor. | Open Subtitles | سيكونوا موتى قبل أن نجلب المساعدة الشمس ستشرق |