| Yasal dokunulmazlığın arkasında iş yapmak kolay. | Open Subtitles | من السهل الاحتماء وراء الحصانة البرلمانية, |
| Anlıyorum, personelimin tamamının dokunulmazlığın sınırlı güçlerini kullanmaya izinlidir. | Open Subtitles | فهمـت، إنّهـا حقيقـة أن كـلّ الموظفين التابعين ليّ لديهم سُلطات محدودة من الحصانة |
| Federaller, casusluk kanıtları bulunduğundan diplomatik dokunulmazlığın uygulanmayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال العملاء الفيدراليين أنّ الحصانة الدبلوماسيّة لا تُطبّق بما أنّه تُوجد أدلّة تتعلّق بالتجسّس. |
| Diplomatik dokunulmazlığın yüzünden sabıkan yok. | Open Subtitles | ليس لديك سجل لأنك تملك كما تعلم حصانة دبلوماسية |
| dokunulmazlığın var, tamam mı? | Open Subtitles | لديك حصانة ، حسنا ؟ |
| dokunulmazlığın yok. | Open Subtitles | ليس لديك حصانة |
| dokunulmazlığın Afganistan'da geçerli değil, değil mi? | Open Subtitles | حصانتك ليست فعالة في " أفغانستان " |
| Tanıklığınız karşılığında dokunulmazlığın verilmesi Beşinci Tasarıya başvurmak hakkınızı ortadan kaldırır. | Open Subtitles | عرض الحصانة عليك في مُقابل الحصول على شهادتك يسحب منك حقك الدستوري الخامس |
| Zamanım yok. Zaman yaratın. Diplomatik dokunulmazlığın hangi kısmı size yeterince açık gelmiyor acaba? | Open Subtitles | أيّ جزء في "الحصانة الدبلوماسية" لا تفهمينه؟ |
| Eyalet, çocuk için istenilen diplomatik dokunulmazlığın genişletilmesinin Çin'in suratına bir tokat gibi inmesinden endişelendiler. | Open Subtitles | قلقت الوزارة من أن يشكل تمديد الحصانة لتطول الشاب صفعة لـ"الصين" |
| İşte bu gizemli bir şey. dokunulmazlığın yanında,... | Open Subtitles | بالإضافة إلى الحصانة |
| Senin dokunulmazlığın için pazarlık etti. | Open Subtitles | لقد فاوض على الحصانة لك |
| dokunulmazlığın içine edeyim. | Open Subtitles | الحصانة ترهات |
| dokunulmazlığın mı? | Open Subtitles | حصانتك الدبلوماسية ؟ |