| Ama yalnızca gelecek dolunaya kadar bekleyecek ve kimi öldüreceğini planlayacak. | Open Subtitles | ولكن, انتظروا حتى اكتمال القمر القادم او ايا ما كان سيجعلها تبدأ |
| Keşke daha iyi bir çare olsaydı... ama gelecek dolunaya sadece on gün kaldı. | Open Subtitles | أتمنى لو أن لدينا ما هو أفضل ولكن يتبقى لنا فقط 10 أيام على اكتمال القمر |
| dolunaya kadar Yansıma Havuzuna ulaşmamız gerek, ama bu Gizli Tapınakta kaybolduk. | Open Subtitles | علينا ان نصل الى حوض الانعكاس بحلول القمر البدر ولكنا ضعنا في هذا الملجأ المخفي |
| Ancak Dulcinea'yı bulmak için Barselona'ya gitmeliyim. Ve dolunaya sadece iki gece kaldı. | Open Subtitles | و لكن، "برشلونة" هي دليلي الأخير لـ"دولسينيا"، و بقيتْ ليلتين على إكتمال القمر |
| Bir sonraki kuyruklu yıldıza, dolunaya ya da tutulmaya dek. | Open Subtitles | إلى أن يحلّ المذنّب التالي أو بدر التمام أو كسوف. |
| Sonraki dolunaya kadar, kötülüğünü yaymak için beslenmeye devam edecek. | Open Subtitles | سوف تستمر بالتغذي لتنشر ظلمتها إلى أن ينهض القمر المكتمل التالي |
| Yaşlı maymunu bir dahaki... dolunaya kadar bulman gerek. | Open Subtitles | يجب أن تجد تمثال القرد ، قبل أن يكتمل القمر |
| Baban seni bir dahaki dolunaya kadar köyde görmek istiyor. | Open Subtitles | حسنا والدك ينتظرك في القرية قبل اكتمال القمر |
| Fakat bir daha ki dolunaya kadar kayıp olan o barbarı da bulmak zorundayız. | Open Subtitles | ولكن يجب أن نجد آخر ابناء كرين قبل اكتمال القمر القادم. |
| Sadece birkaç saatliğine insan olacak. Önümüzdeki dolunaya kadar bir daha dönüşemeyecekler. | Open Subtitles | سينقلبون بشرًا لبضع ساعات ولن يتكرر ذلك حتّى اكتمال القمر التالي. |
| Ama dolunaya çok az kaldığı için bu fırsatı sandığınızdan daha önce bulabilirsiniz. | Open Subtitles | لكن منذ اكتمال القمر و يقترب بشكل خطير، الفرصة قد تمثل نفسها في وقت أقرب مما كنت اعتقد. |
| Biraz önce vampir öldürdüm. dolunaya hâlâ çok var. | Open Subtitles | Are you ok? لقد قتلت مصاص دماء لتوي والأن أأننا قريب من اكتمال القمر ؟ |
| dolunaya iki gün var. | Open Subtitles | بقي يومان على اكتمال القمر |
| Birkaç yıl sonra babam bize dolunaya gerek kalmadan günün istediğimiz saatinde kan bükebilmeyi öğretti. | Open Subtitles | وبعد سنوات قليلة ،علّمنا والدى كيف نستخدم قدرة الدماء فى أى وقت . بدون الحاجة لاكتمال البدر |
| Öyle demedi. Onlara bir sonraki dolunaya kadar ölmüş olacaklarına dair söz verdirdi. | Open Subtitles | لقد قام بوعدهم أنه بحلول القمر البدر القادم كلاهما سيكون ميتًا |
| Gemilerimin önümüzdeki dolunaya kadar hazırlanmasını bekliyorum ve savaşçılarım da silahlanıp, toplanmış olsunlar. | Open Subtitles | أنتظر أن يتم تزويد سُفني بالمؤن عند اكتمال البدر وأن يتم حشد وتسليح كل جنودي |
| "Kuzey'de bulunan tüm demir doğumlu pislikleri, ev dediğiniz o bok gibi kayalara çağırman için sana dolunaya kadar zaman veriyorum." | Open Subtitles | سأمنحك حتى إكتمال القمر لتسحب كل رعاع السلالة الفولاذية من الشمال وتعودوا إلى تلك الصخور القذرة التي تسمونها وطنكم |
| dolunaya kadar vakti var. | Open Subtitles | سوف أعطيها فُرصة حتى إكتمال القمر. |
| Bir sonraki kuyruklu yıldıza, dolunaya ya da tutulmaya dek. | Open Subtitles | إلى أن يحلّ المذنّب التالي أو بدر التمام أو كسوف. |
| Bu da bir dahaki dolunaya kadar ona bir ay kazandırmış olmam anlamına gelir. | Open Subtitles | مما يعني أنّي سأمهلها شهراً قبل بدر التمام التالي. |
| Mart ayındaki dolunaya ne dendiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين ماذا يطلقون عن القمر المكتمل في مارس ؟ |
| dolunaya sadece altı gece kaldı. | Open Subtitles | القمر المكتمل على بعد ست ليالي |
| Sana bir sonraki dolunaya kadar zaman tanıyorum Derek. | Open Subtitles | سأعطيك مهلة حتى يكتمل القمر يا "ديريك"، حسناً؟ |
| dolunaya gerek yok. Bunu tekrar yapabiliriz. | Open Subtitles | إنها لا تتطلب القمر الكامل ...نحن نستطيع فعلها ثانية |