| Buna Dulce de leche denir, dünyanın en lezzetli şeyi. | Open Subtitles | هذا ما يسمى دولسي باللبن الشئ الاكثر لذه في العالم |
| Tiramisu, café au lait, Dulce de leche var. | Open Subtitles | " لدينا "التراميسو" ، "قهوة بالحليب" ، و "دولسي دي ليتشه |
| Sokak Kedisi bizi Agua Dulce'da bekleyecek. | Open Subtitles | "قط الزقاق" سينتظرنا في "أجوا دولسي" |
| Onları beklemesi için birini Agua Dulce'ya gönderiyorum. | Open Subtitles | "سأرسل بشخص إلى "أجوا دولسي لينتظرهم |
| Celeste'nin Arjantinli olduğunu çünkü "Dulce de leche'yi onların icat ettiği söylüyor. | Open Subtitles | حسناً ، إنهُ يقول أن (سيلست) يجب أن تكونَ من الأرجنتين لأنهم إخترعوا (دولس دي ليتشيه) |
| Dilediğin şeye dikkat et, Dolan. Dulce iyi bir yardımcıdır. | Open Subtitles | احذر مما تتمناه (دولسي) ستكون نائبة رائعة |
| Dulce şunu bil, bu sadece yaşlı kadınlara verilen bir hak. | Open Subtitles | دولسي ) لنكن واقعيين،هذا هو مكسب ) للنساء في عمرك من القانون |
| Ev hakkında araştırma yaptım Bayan Dulce ve ev yaklaşık bir asır önce inşaa edilmiş. | Open Subtitles | ( كنت أقوم بأبحاث حول المنزل سيدة ( دولسي وهذا البيت تم بناؤه منذ ما يقارب القرن |
| Dulce! Biz beş yıldır bu evde yaşıyoruz ve ben herhangi bir şey görmedim. | Open Subtitles | دولسي ) نحنُ نعيش في هذا المنزل منذ 5 سنوات ) وأنا لم أر أبداً أي شيء |
| Victoria bize ihtiyacın olduğunu biliyor Dulce. | Open Subtitles | ( فيكتوريا ) تعلم بأنكِ تحتاجيننا ( دولسي ) |
| S4, Groom Lake, Wright-Patterson ve Dulce gibi askeri üslerde uzaylı dokuları alınarak çeşitli araştırmalar yapılıyor. | Open Subtitles | وقد أجريت دراسات مصنفة في منشآت عسكرية بقاعدة (إس 4)، وبحيرة (جرووم) (رايت باترسون) و(دولسي) إستخرجوا أنسجة فضائية |
| Agua Dulce'ye hoşgeldiniz. Dikkat söylediklerimi tekrarlamıycam | Open Subtitles | مرحبا بكم في (أوغا دولسي) انتبهوا .. |
| Ya da Dulce'ye şansınızı deneyin. | Open Subtitles | -وإلا تأخذان فرصتكما مع (دولسي ) |
| Dulce Alida de los Angeles, size karşı yapılan Yurttaş Juan José Hernandez ve oğlu Leopoldo Hernéndez'i öldürme suçlaması nedeniyle müebbet hapis cezasına çarptırıldınız. | Open Subtitles | ( دولسي أليدا ) ( لوس انجليس ) بسبب الاتهامات والأدلة ضدكِ ( بقتل المواطن ( خوان خوسيه هرنانديز وإبنهِ ( ليبيدو هيرنانديز ) وجد أنكِ مذنبة وحُكم عليكِ بأقصىّ عقوبه |
| Bayan Dulce burada ne olduğunu anlatın. | Open Subtitles | ( سيدة ( دولسي ... أخبريني, ماذا حدث هُنّا |
| Bayan Dulce, bana o kağıdı ver. | Open Subtitles | سيدة ( دولسي )، أعطني تلك الورقة |
| Gözlerini açma Dulce. Sadece dinle ve gözlerini kapalı tut. | Open Subtitles | ( لا تفتحي عينيكِ ( دولسي أستمعي فقط ؟ |
| Buna gerek yok, Dulce. | Open Subtitles | ليست هُناك حاجة لهذا ( دولسي ). |
| "Dulce de leche" şekerli sütün ocakta kaynatılmasından meydana gelir! | Open Subtitles | دولس دي ليتشيه) يجدر أن يصنعَ) من علبةٍ من الحليبِ اللذيذ يحترق على الموقد |
| Ayrıca sana Arjantin'in meşhur Dulce de leche'li çikolatasından getirdim. | Open Subtitles | واحضرتُ لكِ مثلجاتي الشهيرة دولس دي لوتشيه) من الأرجنتين) |
| Dulce de leche'li... | Open Subtitles | (دولس دي ليتش) |