| Vaktimi küller ve dumanın arasında geçiriyorum ama | Open Subtitles | و مع ذلك فأني اصرف الوقت مع الرماد والدخان |
| Tanrımız onu seçti tuz ile dumanın arasında doğdu. | Open Subtitles | ولد من الملح والدخان. |
| dumanın ağırlığı. | Open Subtitles | تماماً، دخان السجائر |
| dumanın işe yaramaz. Isı sensörüne geçiyorum. | Open Subtitles | دخانك غير مهم , التحول إلى نمط الإستشعار الحراري |
| Turuncu dumanın kuzeyinde, yedi kişilik bir ekibiz! | Open Subtitles | فريق لرجال سبعة شمال الدخانِ البرتقاليِ! |
| Bu ise dumanın gözleri kör etmesi amacıyla tasarlandı. | Open Subtitles | هذه مُصمّمة لتُصيب بالعمى الدخّان يلتصق بالعينين |
| Eğer gaz masken yoksa görmediğin bir dumanın içine giremezsin. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك جهاز تنفس لن تستطيع العبور من الدخان |
| - dumanın kilometrelerce uzaktan görünüyor. | Open Subtitles | -أرى دخانك من على بعد أميال |
| Montserrat'lılar adalarının dumanın içinde kayboluşunu yalnızca uzaktan izlediler. | Open Subtitles | سكّان مونتسيرات يُمْكِنُ أَنْ يَنْظروا فقط أليه , كما جزيرتهم إرتفعتْ في الدخانِ. [راديو: |
| dumanın içinde kayboluverdi! | Open Subtitles | اختفى في الدخّان فحسب" - "! |
| - Yani dumanın, ata dönüştüğünü gördün mü? | Open Subtitles | إذاً، أنت رأيته، الحصان خرج بالسحر من الدخان ؟ |