| Bütün bu yolu kara dumanla geldim bana bir açıklama borçlusun. | Open Subtitles | قطعت كل هذه المسافة عبر الدخان الأسود أعتقد أني أستحق تفسيرا |
| Bakın bu adam ne yapıyor; kimyasal maddeyi dumanla karıştırıyor ve temel olarak bunu etrafa yayıyor. | TED | هنا ما يفعله هذا الشخص هو مزج المادة الكيميائية في دخان ونشر الدخان في البيئة. |
| Bu kat dumanla dezenfekte edilecek. Zehirli dumanı saldık bile. | Open Subtitles | سنقوم بتبخير المبنى وقمنا سلفاً بإطلاق الدخان السام |
| - Evet. - Tamam, dumanla işaret vereceğim. | Open Subtitles | نعم حسناً ,سأقوم بعمل بعض دخان الأستغاثة |
| Seninle konuşmak istersem dumanla sinyal gönderirim. | Open Subtitles | حين أريد التحدث عن الأمر، سأعلمك بإشارة دخانية |
| annemin yeni mutfağının duvarlarında şeritler vardı; içerisi siyah dumanla doldu. | TED | وقد إمتلأ مطبخ والدتي بالكدمات وكان الهواء مشبعا بالدخان الاسود |
| Biraz dumanla. | Open Subtitles | نفخة دخان |
| Kara dumanla konuşmanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüştün. | Open Subtitles | ظننتَ أنّها فكرةٌ سديدةٌ لتتحدّث مع الدخان الأسود |
| Mesela Zach dumanla çevrilmişken ne kadar gizemli görüldüğünü. | Open Subtitles | احب الطريقة الغريبة التي تبدو محيطة بالجميع ذاك الدخان , زاك |
| Evet,dumanla işaret gönderir gibi. | Open Subtitles | حقاً إيجادنا بواسطة هذا ؟ نعم ، إنه مثل إرسال إشارة الدخان |
| Duman sobadan içeri basıyor, bizi dumanla boğacak. | Open Subtitles | أعني، الموقد، يتصاعد منه الدخان إنه ينوي إجبارنا على الخروج بالدخان |
| Çalışmalara rağmen yangın söndürülemedi ve gökyüzü hala siyah dumanla kaplı halde. | Open Subtitles | على الرغم من أنه قد تم اخماد الحريق لا تزال تملأ السماء مع الدخان الاسود |
| Duman zehirlenmesinden ölmüş gibiler çünkü teröristler onları dumanla çıkarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | ويبدو لنا أنَّهما قد لقيا حتفهما إثر تنشقهما للدخان لأنَّ الإرهابيّون كانوا يحاولون إخراجهما عن طريقِ الدخان |
| - dumanla tütsüler misin? | Open Subtitles | اخرجها بأستخدام الدخان ذلك صحيح |
| - "dumanla çıkacaksın", değil mi? | Open Subtitles | أنت ستنفخ الدخان فقط أليس كذلك؟ |
| dumanla dolmamış bir yerde uyuma isteğime saygı duyuyor musun? | Open Subtitles | وهل أنت أحترمت رغبتي في النوم في مكاناً لايملئه ريحة دخان السيجار ؟ |
| Dinlemeyip dumanla dolu hastaneyi maskesiz dolaşırsan olacağı bu! | Open Subtitles | هذا ما يحدث عندما لا تستمع، وبدلاً منه تستنشق دخان المستشفى كاملاً |
| Yardım için dumanla bile işaret gönderemeyeceksin. | Open Subtitles | و لن ترسل أي إشارات دخان للمساعدة |
| Benim içim çalışacaksan kontörlü bir hat alıyorsun veya bir Çeroki gibi dumanla iletişim kurarsın. | Open Subtitles | عندما تعمل لحسابي، أحضر هاتفاً مسبق الدفع... . أو إستعمل إشارات دخانية كالهنود الحمر. |
| Modern yöntemlerin işlemediği bir durumla karşılaşsanız dahi dumanla her zaman iletişim sağlayabilirsiniz. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} لو وجدت نفسك في وضع {\cH318BCB\3cH2A2AAB} الوسائل المتحضرة للتواصل لا تنجح {\cH318BCB\3cH2A2AAB} يمكنك إرسال إشارة دخانية |
| Benim odam dumanla dolmuştu. Pencereyi bulamıyordum. | Open Subtitles | غرفتي ملأت بالدخان لم أستطع إيجاد النافذة |
| - dumanla. | Open Subtitles | أعطني نفخة |