| Tehlikeli bölgeden uzak durman gerekiyordu. Sadece bilgi toplamalısın. Duydun mu? | Open Subtitles | كان من المفترض أن تبقي خارج منطقة الخطر أتفهمين هذا ؟ |
| Hap alman, insanlarla dalga geçmen kimse seni incitmesin diye herkese mesafeli durman... | Open Subtitles | المخدرات الساديّه أن تبقي الجميع على مسافة بعيدة عنك لكي لا يؤذيك أحد |
| Alice, biliyorum bu senin için sadece bir spor ama artık durman gerek. | Open Subtitles | أليس, أنا أعلم بأن هذا مجرد تسلية بالنسة لك, ولكن عليك أن تتوقفي |
| Korkunu yenmek için hergün bir çatıdan atlaman veya raylarda mı durman gerekiyor? | Open Subtitles | كل يوم لديك قفز من فوق سطح أو الوقوف أمام قطار لتفقد خوفك ؟ |
| Uzun zamandır kaçıyordum. Bazen durman gerekir. | Open Subtitles | ركضتُ لوقتٍ طويل، أحياناً يتحتمّ عليك أن تتوقّف |
| durman için ne yapmalıyım? | Open Subtitles | ماذا أفعل لأجعلك تتوقفين ؟ |
| Burada olmamalıydın Cadi. Uzak durman için uyarılmıştın. | Open Subtitles | يجب أن لاتكوني هنا لقد حذرت بأن تبقي بعيدة |
| Ve matkap, yakında durman gereken bir şey çünkü onu yok edeceksin. | Open Subtitles | والحفار هو الشئ الذي تريد ان تبقي قريبا لتتمكن من تدميره |
| O yerden uzak durman gerek. Beni anlıyor musun? | Open Subtitles | عليكِ أنْ تبقي بعيدةً عن ذلكَ المكان أتفهمينني ؟ |
| Biz yatağa gittikten sonra içeride durman gerek. | Open Subtitles | عليكِ أن تبقي بالداخل عندما نذهب إلى النوم، أهذا واضح؟ |
| Ariane, sana o dosyalardan uzak durman binlerce kez söylendi. | Open Subtitles | "أريان"،لقد أخبرتكِ مراراً و تكراراً أن تبقي بعيدة عن هذه الملفات. |
| Üzgünüm, benden uzak durman gerek. | Open Subtitles | أنا متأسف جداً عليك أن تبقي بعيدة عني |
| Taylor'ın seni neden zorladığını bilmiyorum ama durman gerek. | Open Subtitles | . . لا اعرف لم يقوم تايلور بالضغط عليكي لكن عليكي ان تتوقفي |
| Taylor'ın seni neden zorladığını bilmiyorum ama durman gerek. | Open Subtitles | لاأعرف لماذا يدفعكِ تايلور , لكن يجب أن تتوقفي |
| Er ya da geç durman gerekecek. | Open Subtitles | قريباً أو لاحقاً ـ ـ ـ وجب عليك أن تتوقفي |
| Belki. Ama bu ayaklarının üstünde durman için bir fırsat, bunun için bir şeyler harcamaya değmez mi? | Open Subtitles | ربما ولكن على أمل ضعيف يمكنك استعادة الوقوف على قدميك. |
| Senin gizli eğitim anlayışın ellerinin üstünde durman mı ? | Open Subtitles | كنت تعني الوقوف على اليدين هو جزء من التدريب السري الخاص بك؟ |
| Tekrar ayaklarının üzerinde durman için elimden geleni yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أفعل كلّ ما بوسعي لأساعدك في الوقوف على قدمَيك |
| Biliyorsun ki, durman, gülleri koklaman gerekiyor. | Open Subtitles | أنت تعرف، يجب أن تتوقّف لتشتمّ الورود |
| durman gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنك يجب أن تتوقّف |
| durman gerekiyor. | Open Subtitles | عليكِ أن تتوقفين |
| - Haydi gidelim ve Dr. Hirsch'i görelim. - Benden uzak durman lazım. | Open Subtitles | دعنا نَذْهبُ ونَرى الدّكتورَ هيرش يجب ان تظلي بعيدة عني |
| Yerde, arkasında durman gereken küçük bir bant parçası var. | Open Subtitles | هنالك لاصق صغير بالأرض عليكِ أن تقفي خلفه |
| Böylece topun nerde olacağını nerde durman gerektiğini bilirsin. | Open Subtitles | وتقف حيث تعلم أنّ الكرة ستسقط هل تفهمني؟ |