| Ama eğer en iyi arkadaşı buysa nasıl daha önce adını hiç duymadık? | Open Subtitles | لكن ان كان ذلك صديقه كيف اننا لم نسمع به من قبل ؟ |
| İklim değişikliği hakkında şu zamana kadar söylenenlere bakılırsa ısınan bir dünyada yaşamanın psikolojik etkilerinden bahsedildiğini neredeyse hiç duymadık. | TED | على الرغم من كل ما قيل عن الاحتباس الحراري فإننا لم نسمع قط ما يكفي عن التأثيرات النفسية للعيش في عالم يزداد احترارًا |
| Başkan, tek bir atış sesi bile duymadık. Sence McKay ulaşmış mıdır? | Open Subtitles | رائد، نحن لم نسمع طلقة وحيدة هل تفترض ان مكاى عبر؟ |
| İterek çok ileri götürmüş çalıştırdığını duymadık. | Open Subtitles | دفعها بعيدًا بما يكفي حتى لا يمكننا نسمعه يُشغلها. |
| - Biz öyle duymadık ama. | Open Subtitles | بالإختلاط الاجتماعي محدودة نوعا ما حسنا,هذا ليس ما سمعناه |
| Neden yurtdışındayken, ondan birşey duymadık sanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعتقد بأننا لم نسمع عنه عندما كان مسافراً ؟ |
| - Pardon. Sizi duymadık. Balayımızdayız da.. | Open Subtitles | اسفون نحن لم نسمعك نحن فى شهر العسل |
| Silah sesi bile duymadık. | Open Subtitles | لقد حدث كل شيء بهدوء ، حتى اننا لم نسمع صوت السقوط |
| -Biz bir şey duymadık. -Memelerin çok güzel. Vallahi. | Open Subtitles | لم نسمع أي شيئ لدى بعض حلمات الثدى اللّطيفة |
| Gecenin köründe onu odasından alıp götürmüşler. Bir şey duymadık. | Open Subtitles | لقد أخذوه فيء منتصف الليلل من غرفته نحن لم نسمع شيئاً |
| Eğer geçidi kullanabiliyorlarsa onları neden daha önce hiç duymadık? | Open Subtitles | لو أنهم يملكون قدرة ستارجيت, فلم لم نسمع عنهم؟ |
| Biliyor musunuz, hala siz iki evli çiftin... neden fikir değiştirmiş olduğunu duymadık. | Open Subtitles | كما تعلمون , لم نسمع سبب تغيير المتزوجون رأيهما |
| Dokuz ay içinde bütün fazlalıkları attın, gelirleri artındın ve tek şikayet duymadık. | Open Subtitles | فيتسعةأشهر، قمت بتخفيض كل جزئيات الفوائض زيادة المداخيل ، و لم نسمع كلمة واحدة من الشكوى |
| Konuşmanı duymadık, okumakla meşguldük. | Open Subtitles | اوه ، لم نسمع خطابكِ لقد كنا منهمكات في القراءة |
| Biz öyle duymadık ama. | Open Subtitles | ليس هذا ما نسمعه |
| J.R, söylemek üzere olduğun her ne ise biz daha duymadık bile! | Open Subtitles | (مهما كان ما ستعزف يا (ج. ر فلم نسمعه |
| Biz öyle duymadık, artık senin için çalışmıyoruz. Diaz bir ilahtı. | Open Subtitles | ليس هذا ما سمعناه ثم أننا لا نعمل عندك و(دياز) كان قديساً بالنسبة لنا |
| Biz öyle duymadık ama. | Open Subtitles | هذا ليس ما سمعناه. |
| O zamandan beri ondan hiçbir şey duymadık. | Open Subtitles | لا، لم نسمع عنه شيئاً منذ ذلك الحين |
| Geldiğinizi duymadık. | Open Subtitles | لم نسمعك تدخلين |
| Ve 24 saat geldi ve geçti ve bir şey duymadık. | Open Subtitles | حسنا 24 ساعة جاءت وذهبت، ولم نسمع شيئا وبعد حوالي أسبوع دعانا مرة أخرى |
| - Biz hiçbir şey duymadık. | Open Subtitles | لم نسمع عنها منذ مدة |
| Silah sesi duymadık yani muhtemelen katil susturucu kullanmış. | Open Subtitles | إلاّ أنّنا لمْ نسمع طلقاتٍ ناريّة، لذا هذا يعني على الأرجح أنّ القاتل استخدم كاتماً للصوت. |